JÖNTÜRK klavyeleri haber bombardımanını sürdürüyor. Sırada şimdi de dört yıl önce Tarsus’ta MİT ve Emniyet gözetiminde başlatılan ve yaklaşık bir yıl süren gizemli kazı var.
Evet bir hatırlatma:
Kasım 2016’da Mersin’in ilçesi Tarsus’un 82 Evler Mahallesi’ndeki bir evde MİT ve Emniyet gözetiminde bir kazı başlatılmıştı.
Bu kazının yapılmasında önemli kilometre taşları da şöyleydi:
Define suçlarıyla ilgilenen bir polis memuru, aldığı bazı bilgiler ışığında Emniyet’in özel izniyle söz konusu evi kiralamış ve orada ikamet etmeye başlamıştı.
O polis memuru, 2012 yılında defineciler tarafından öldürüldü.
Ondan alınan ve/veya onun çevresine aktardığı bilgilerden yola çıkılarak evin altında veya çevresinde arkeolojik değere sahip antik objeler ve/veya mekanlar olduğu düşünülerek Emniyet ve MİT gözetiminde geniş güvenlik önlemleri altında kazı çalışmalarına başlandı.
Yaklaşık bir yıl süren kazı çalışmalarıyla ilgili esrar perdesi bugün hala aralanamadı.
Kazıda ne arandığı veya sonuçta ne bulunduğuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı Müze Kazıları Şubesi tarafıondan şu açıklama yapıldı:
Mersin İli, Tarsus İlçesi, 82 Evler Mahallesinde, 2015 yılında kaçak kazı çalışmaları gerçekleştirilen 214 ada, 7 parselde; Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Tarsus Müzesi Müdürlüğü Başkanlığı’nda 2016 yılında başlatılan kurtarma kazısı çalışmalarına 2017 yılında da devam edilmiştir.
Söz konusu alana ilişkin Tarsus Müzesi Müdürlüğü’nce hazırlanan uzman raporunda; anılan alanın III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescilli olduğu ve bahse konu alanda bilimsel kazı dışında herhangi bir kazı çalışmasının gerçekleştirilemeyeceği ifade edilmiştir. Anılan alanda daha önce yasa dışı yapılan kaçak kazılar sonucunda gerekli güvenlik tedbirleri alınarak kurtarma kazılarına başlanmıştır.
Tarsus Müzesi Müdürlüğünce 214 Ada, 7 ve 8 no.lu parselde gerçekleştirilen kurtarma kazısında kültür dokusunun ortaya çıkarılarak niteliğinin anlaşılabilmesi için amorf durumda pişmiş toprak kandil parçası, çatı kiremiti, amphora parçaları vb. buluntulara ulaşılmış olup envanterlik nitelikte taşınır-taşınmaz kültür varlığına rastlanmaması nedeniyle kazı çalışmalarının sonlandırılması kanaatine varılmıştır.
03.11.2017 tarihinde kazı çalışmaları sonlandırılarak can ve mal güvenliği açısından açılan kazı çukurları kapatılmıştır.
Bu açıklama ne arkeologları ne mahalle sakinlerini ne de kamoyunu tatmin etti.
Peki gerçekten ne aranmıştı ve ne bulunmuştu o evde?
Edindiğimiz bilgilere göre, yapılan arama, dünya tarihi için çok önem taşıyan bir kitapla ve/veya kitaplarla ilgiliydi.
Nitekim, kazı alanının altında birkaç kitap, bir kütüphane alanı ile mezarlık bulundu.
Kitaplarla ilgili restorasyon çalışmaları hala sürüyor.
Artık ilahi bir kitabın orjinali mi çıkacak o gizem perdesinin ardından yoksa çok daha önemli olan ve bugüne kadar kayıp Sibylline kitapları mı?