Pera Palas’ta saklanan sır

Dünyaca ünlü pek çok ismi ağırlamış ve ağırlamaya devam eden Pera Palas, birçok gizemli olaya da ev sahipliği yapmıştır. İşte onlardan bir tanesi; Pera Palas ve Agatha Christie’nin gizemi…

Ünlü polisiye yazarı Agatha Christie, Pera Palas otelinin müdavimleri arasında sayılmaktadır. Christie, 1926-1932 yılları arasında sık sık Orient Express’iyle İstanbul’a seyahat etmekte ve Pera Palas’ta kalmaktadır. Ünlü yazar, “Şark Express’inde Cinayet” adlı romanını da otelin 411 numaralı odasında yazar.

Agatha Christie’nin 1926 yılında Londra’da 11 gün boyunca sır olup ortadan kaybolduğu pek çok kişi tarafından bilinir. Herkes onun için bir cinayete kurban gittiğinden şüphelenirken, bir anda İstanbul’da ortaya çıkar. Peki, Agatha Christie, ortadan kaybolduğu bu günler boyunca nerede bulunmuş ve ne yapmıştı? Bir türlü çözülemeyen bu sırrı merak edenlere ise bir bilmece bırakır;

“Ortadan kaybolduğum günlerin sırrını bir hatıra defterinde bulabilirsiniz!”

Warner Bros, 1979 yılında yazarın hayatını konu alan bir film çekmek ister. Ancak senaryo onun ortadan kaybolduğu 11 günlük sürede tıkanır kalır. Bu sırrı ise bir anahtar aralayacaktır. Anahtar meçhul bir kutuyu açacak ve ortaya çıkan hatıra defteri Agatha Christie’nin ortadan kaybolduğu günleri açıklayacaktır.

Film şirketi bir medyuma başvurur. Pek çok gazetecinin önünde Tamara Rand isimli medyuma telefon edilir. Medyum, söz konusu  anahtarın, Pera Palas’ın 411 numaralı odasındaki süpürgeliğin arkasında olduğunu söyler. Gerçekten de oda döşemesi altında 8 cm boyunda paslı bir demir anahtar bulunacaktır. Medyum Tamara, defterin nerede olduğunu hissetmek için anahtarı elinde tutması gerektiğini söyler. Otel yönetimi, anahtarı teslim etmek için tam 2 milyon dolar ister.  Warner Bros bunu kabul eder. Bu arada New York Times gazetesi hikâyenin yayın hakkı için 75.000 dolar teklif eder ve bu hususta taraflar arasında anlaşmaya varılır. Tamara Rand 1979 yılının ağustosunda Türkiye’ye gelmek için bavullarını toplamaktadır.

411 No’lu odada bulunan anahtarın esas fonksiyonu, Agatha Christie’nin hatıra defterinin bulunduğu yere ışık tutmak ve böylece hayatındaki 11 günlük kayıp devreyi meydana çıkarmak olduğu gibi muhtelif romanlarında çözülmemiş olarak kalan hususları aydınlatmaktır ki bu husus Agatha Chtistie’nin vasiyetnamesinde de açıkça yer almaktadır.

Ancak beklenmeyen bir gelişme olur. Tam o tarihlerde otel çalışanları, bir yıl sürecek olan bir greve başlarlar. Otel grevden çıktıktan sonra ise büyük tamirat ve tadilata ihtiyaç göstermiştir. Bu tamirat ve tadilat da yaklaşık 6 ay sürer. Proje böylece askıya alınır. Anahtar hala bir bankanın kasasında muhafaza edilmekte ve Agatha Christie’nin sırrının çözülmesi için beklemektedir.

Yorumlayın

Your email address will not be published.