Gana’dan 1,5 ton altınla Türkiye’ye geldi. Belgeleri şüpheliydi, ancak “birileri”nin desteğiyle sır olup uçtu…Ve Türkiye’yi sarsan büyük yolsuzluk soruşturmasında o uçak ve “birileri” ortaya çıktı. Soruşturma dosyasında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın “Gana’dan getirilen 1,5 ton altınla ilgili idari ve adli işlemlerin yapılmasını engellediği ve herhangi bir işlem yapılmadan altınların Dubai’ye gönderilmesini sağladı tespit edilmiştir” denildi. Oysa elde ettiğimiz bilgilere göre, işin boyutu soruşturma dosyasında yazılanlardan çok daha kapsamlı çıktı.
Edindiğimiz bilgilere göre 5 Aralık 2012′de Gana’ya giden Türkiye’deki “Master Sara Turizm” şirketinin ortaklarından Vahid Moradi Moghaddam, bu ülkedeki Omanye Madencilik şirketi ile 1,5 ton altın alımına ilişkin bir anlaşma imzaladı. Gana’daki şirket anlaşma uyarınca ilk parti olarak 996.509 ABD doları karşılığında 18.57 kilogram altını Vahid Moradi Moghaddam’a teslim etti. Bundan sonrası artık büyük partinin yüklenmesine kalmıştı.
27 Aralık 2012 tarihinde kendisi hala sır olan bir kişi Gana Sivil Havacılık Dairesi’ni arayarak Libya’dan gelecek bir uçağa Omane Madencilik tarafından Gana’da yükleme yapılacağını belirterek izin istedi. İzin verildi ve Libya Trablus’tan gelen (Bu da ilginç bir detay) uçak 27 Aralık tarihinde Kotaka Uluslararası Havaalanı’na iniş yaptı. Uçak, inişinde merkezi Dubai’de gösterilen ULS Havacılığa ait bir Airbus 300- B4′tü.
Uçağın alacağı altınları Dubai’ye Reza Zarrab’a (Rıza Sarraf — Büyük yolsuzluk soruşturmasının bir numaralı şüphelisi) götüreceği bildirildi, ancak ne hikmetse pilotu dahil yedi kişilik mürettebatının isimleri Sivil Havacılık Dairesi’ne bildirilmedi. Bu bildirime karşın, Omanye Madencilik tarafından yine her nedense 1,5 ton altın “Değersiz Maden” kaydıyla (ki bununla ilgili Gana’da açılan soruşturmada iki kişi tutuklandı) uçağa yüklendi ve uçak yükünü alır almaz havalandı.
Uçak 1 Ocak 2013 tarihinde sis nedeniyle ve de yakıt ikmali yapmak için Atatürk Hava Limanı’na iniş yaptı. Uçağın “değersiz maden” bildirimi ile diğer evraklarından şüphelenildi ve uçakta arama yapıldı. Arama sonucunda uçakta 1,5 ton 22 ayar değerinde altın olduğu ortaya çıktı. Bu olayla ilgili soruşturma sürerken birk anda uçaktan 300 kilo civarında altının eksildiği anlaşıldı. Altının İstanbul’daki muhatapları, kendilerinin aldığını, kalanın da Dubai’ye gönderileceğini bildirdiler.
Altın yüklü uçakla ilgili soruşturma sürerken Reza Zarrab devreye girip Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı aradı. Çağlayan, uçağın yoluna devam etmesi için gerekeni yapacağını söyledi ve 17 gün sonra uçak yalnızca park parası ve geç bildirim cezası ödeyerek herkesin şaşkın bakışları altında Atatürk Hava Limanı’ndan havalandı.
Şu an bu uçakla ilgili soruşturma Gümrük başta olmak üzere muhatap şirketler nezdinde de Büyük Yolsuzluk operasyonundan bağımsız sürdürülüyor.
Gana’ya dönelim. Uçağın havalanmasının ve Türkiye’de altınların ortaya çıkmasının ardından hükümet geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Hala sır olan uçakla ilgili “altın almaya geldi” diye bildirimde bulunulmasına rağmen son dakikada bildirimin “değersiz maden”e dönüştürülmesi ile ilgili soruşturma açıldı, iki gümrük görevlisi tutuklandı.
Ardından Omanye Madencilik şirketi didik didik edildi. Şirketin bir evden yönetildiği belirlendi. Şirketin ortaklarından Peter Kofi Bedzra tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Ganalı bir yetkili bu sırada “Bunlar mı altın ihraç edecek. Kıçlarına giymeye donları yok” diye açıklama yaptı.
Bu arada çok ilginç bir gelişme yaşandı. Omanye Madencilik şirketi yetkilileri, mahkemeye başvurarak sattıkları altınlarla ilgili Vahid Moradi Moghaddam ve şirketinin altınların karşılığın olan 45,5 Milyon doları ödemediğini belirterek suç duyurusunda bulundu. Yetkili mahkeme şikayeti haklı buldu ve konuyla ilgili hem Türkiye hem de Dubai ile yazışmalarda bulundu, ancak sonuç alınamadı.
..ve birkaç ay sonra da Omanye şirketinin tutuklanan ortağı Peter Kofi Bedzra’nın kalp krizinden askeri hastanede öldüğü bildirildi.
İşin Türkiye boyutu da çok ilginç. Bir kaynağımız, uçakta bulunan 1,5 ton altının Atatürk Hava Limanı’ndayken boşaltıldığını ve yerine sahteleri konularak uçağın Dubai’ye gittiğini söyledi.
Özetle hem altınların parası hem de altınlar birilerinin cebine uçtu.