Tayyip Erdoğan’ın paranormal aktiviteleri

Yalnızlık, buhran üstüne üstlük “O Kafa”dan muzdarip olma, neler yaptırır bir insana neler; mazallah! Alın işte Recep Tayyip Erdoğan… Tartışmalı Saray’dan gelen bilgilere göre, Erdoğan, “telekinezi suikastlerine karşı önlemlerden” bioenerjiye kadar birçok alanda paranormal aktivite içinde. Kitlelerin, İlluminati tarzı manipülasyonu için verdiği uğraşlar da cabası.

Bilindiği üzre Erdoğan’a telekinezi (düşünce gücüyle) yoluyla suikast yapılabileceğini ilk olarak ortaya danışmanlar saz heyetinden Yiğit Bulut ortaya atmıştı. Bunun üzerine Saray’da bazı önlemlere gidildiği Türkiye’nin mümtaz medya organlarında yer bulmuştu.

Jöleli Bulut’un ısrarları üzerine İran’dan bir bioenerji uzmanı getirildiği ve Saray’ın “elemtere fiş kem gözlere şiş” denilerek düşmanca telekinetik saldırılara karşı arındırıldığı da yazılıp çizilmişti.

Ha bu çerçevede sabık Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Erdoğan’a “Ben Ankara’nın etrafına beyin dalgalarını etkileyecek radyo frekansları yerleştirdim” dediğini de hatırlatmakta yarar var.

Bitmedi…

Erdoğan ve Gülen arasında sıcak rüzgarların estiği birkaç yıl öncesine kadar, ikilinin direktifleri doğrultusunda Ayasofya’nın altında “Şeytaniler”i bulmak adına bir dizi çalışmaya imza atılmış.

Edindiğimiz bilgilere göre, Şeytaniler’in Ayasofya’nın altında çok önemli bir güç merkezini yılda bir kez toplanarak kullandıklarına ve bunların Türkiye için tehdit oluşturduğuna ilişkin Gülenciler’in elinde bazı bilgiler bulunuyormuş. Bu bilgiler ballı börekli olunduğu dönemde Erdoğan ve saz arkadaşlarına iletilmiş ve gerekli izinler alınarak gizli kapaklı çalışmalar başlatılmış.

Bu çalışmalarda Ayasofya’nın altındaki sarnıçlarda, tünellerde didik didik Şeytaniler’in izi aranmış (O dönemde Ayasofya’nın Derinlikleri adı altında da bir belgesel çalışması yapılmıştı). Hedef, onları yok edip, o güç merkezini bulup, kendileri için kullanmak tabii.

Yalnızca Gülen cemaati değil uluslararası gizem araştırmacılarından dikkate alınacak değerde olanların çoğu da Ayasofya’nın altında özel güç sahiplerinin toplantı yaptığını ve buradaki güç merkezinde bir tür “şarj” olduklarını yıllardır yazıp, çizer.

Bunlara göre ölümsüz olduğuna inanılan ve en son İstanbul’da görülen 14. Yüzyıl’da doğmuş Nicolas Flamel, hakkında rivayet muhtelif olan Saint-Germain Kontu (ki onun da ölümsüz olduğu söylenir) gibi isimlerin bulunduğu gizemli kişiler her yıl İstanbul’da toplanıp Ayasofya’nın altındaki tünellerde ayin yaparlarmıştı.

Gizem araştırmacıları, yıllardır bu isimlerin peşinde İstanbul’u mesken tutmuştur.

Gülen ve saz arkadaşları da , “Şeytani” olarak (kendi leteratürlerinde “Mason Üstadı” olarak nitelendiriyorlar) bu isimlerin oluşturduğu grubu kast ediyor.

Tayyibancılar ile Gülenciler’in “Ayasofya ibadete açılsın” ısrarının arkasında yatan asıl neden de “Şeytaniler”in gücünü yok etmek içinmiş (Toplu namaz kılınırsa bu güç işlevini yitiriyormuş).

Buradan hareketle yapılmış Ayasofya’nın altındaki araştırmalar; Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle.

Peki bulunmuş mu Şeytaniler?

Tabii ki hayır… Onlar aslında arayanların kafalarının içinde..

Yorumlayın

Your email address will not be published.

Önceki Yazı

Türkiye’de “Falling Stars” akımının öncüsü kim?

Sonraki Yazı

MİT’te ihbarlar birer sansar, bir telefondan diğerine atlar

Sayfa Başı