MİT’te yalan makinasına bağlanan aralarında bazı üst düzey görevlilerin de bulunduğu çok sayıda kişi, testi geçemedi. Test, teşkilattaki politikleşmeyi de ortaya çıkardı. JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre, bazı çalışanların test sonuçları sümen altı edilirken bazıları da ikinci kez yalan makinasına bağlandı, ancak başarılı olamayınca haklarında soruşturma açıldı. İşte JÖNTÜRK farkıyla detaylar:
MİT, yaklaşık 2 yıldır, “yalan makinesi testini” etkili şekilde kullanıyor. 17 Nisan 2014’te Meclis’te kabul edilen yasayla kullanılmaya başlanan yalan makinesiyle 2500 civarında istihbarat uzman adayı ile birlikte çalışanlar da testten geçirildi. Adaylardan 740’ı testi geçemedi.
Teşkilatın kadrolu elemanlarına da Müsteşar Hakan Fidan’ın isteğiyle yalan makinası testi uygulandı. Fakaaat, alınan sonuçlar, teşkilatta bomba etkisi yarattı. Çünkü, aralarında bazı üst düzey görevlilerin de bulunduğu çok sayıda çalışan yalan makinası testinden geçemedi.
Edindiğimiz bilgilere göre, testi geçemeyenlerden Hakan Fidan’a yakın olanların test sonuçları sümen altı edildi (ki aralarında bir tane üst düzey görevli de bulunuyor). Testi geçemeyen diğerleri ikinci kez yalan makinasına bağlandı, ancak bunların çoğu yine başaralı olamayınca haklarında soruşturma açıldı.
JÖNTÜRK’e bilgi veren bir kaynak, yalan makinası testinin, teşkilattaki politikleşmeyi de ortaya çıkardığını belirterek şunları söyledi:
Son yasa değişiklikleri ile Milli Güvenlik Konseyi yerine Bakanlar Kurulu, Türkiye’nin istihbarat topluluğuna direktif verme sorumluluğunu üstlendi.
Bu durum ortaya istihbaratçı-politikacı ilişkilerinde yeni bir ivme kazandırdı. Buna göre bazı istihbaratçılar, politik karar mekanizmasıyla fazla içli dışlı olup etki yapmaya çalışıyor. Ayrıca, istihbarat raporları politikacıların beğenilerine uygun olarak üstünkörü hazırlanmaya başlandı.
Böyle giderse ortada ne istihbiratın koordinasyonu kalır ne de etkinliği. Şu an MİT, politikleşme çukuruna itilmiş durumda.
NOT: Bu konuya ilişkin olarak CIA’nın efsane poligraf (yalan makinası) uzmanı Alan B. Trabue’nin “A life of Lies and Spies” kitabını bulursanız mutlaka okuyun.