Eyvallah, Hanefi Avcı’nın şikayeti ile gündeme geldi bu “Milli Damar” örgütlenmesi de aslında çoktan biliniyordu ve istihbarat birimlerinin yakın takibindeydi. Peki, bu örgütlenme kimlerden oluşuyor ve kimilerinin gündeme getirdiği üzre “şişirilecek” bir tarafı var mı? İşte JÖNTÜRK farkıyla detaylar…
Emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, geçen Nisan ayında “Milli Damar Örgütü devleti ele geçirdi” diyerek 7 sayfalık bir dilekçe ile birlikte kapalı bir zarfta örgüt üyesi olduklarını iddia ettiği kişilerin isim listesini savcılığa teslim etmişti.
Bunun üzerine Anayasa Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Tekin Küçük soruşturma başlatmıştı. Savcı, Hanefi Avcı’nın 2016 Haziran’da ifadesini almıştı.
O isimler
Evet, bu parantezin ardından gelelim, o dilekçe ekindeki kapalı zarfta isimleri olanlara:
Celal Aslan (Hanefi Avcı’nın C.A. olarak bahsettiği şahıs): Örgütün lideri olarak gösteriliyor. İşadamı, kendisini eski MİT’çi olarak tanıtıyor. Ankara’da ihale kovalıyor. Erdoğan’la ilişkilerinin iyi olduğu söyleniyor.
Emniyet Mensupları: İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, Terörle Mücadele Başkanı Turgut Aslan, Personel Daire Başkanı Eyüp Kınacı.
Yargı Mensupları: Orhan Kapıcı, Harun Kodalak, Yunus Süer, Musa Yücel, Serdar Coşkun.
Medya Ayağı: Kanal A’dan Alper Tan, Celal Kazdağlı, Tamer Korkmaz.
Listede çoğunluğu Emniyet’ten Ramazan Bal, Furkan Torlak, Hakan Arıkan, Bülent Kantar, Koray Öner, Cihangir Ulusoy, Bilge Kanaksay, Hakan Keskin, Ahmet Kandemir, Murat Ayasılı, Hüseyin Dilek, Nihat Demirbüken, Talip Tuncer, Mustafa Gülcü, Çetin Acar’ın da isimleri bulunuyor.
Savcıdan suçlanan Emniyet Müdürü’ne “Milli Damar” var mı sorusu
İşin ilginci savcı Tekin Küçük, şikayete konu örgütle ilgili TEM Daire Başkanlığına araştırma yapılması için talimat yazmasıydı. Ancak TEM Daire Başkanı da dilekçe ekinde örgüt yöneticisi olarak savcılığa bildirilen isimler arasında yer alıyordu. Söz konusu durum sonrasında TEM Daireden “böyle bir örgüt yoktur” şeklinde bir sonuca ulaşıldığı belirtildi.
Kendisinin adının da örgüt yöneticisi olarak geçtiği dosyada TEM Dairenin savcılığa gönderdiği cevap yazısı kuşku uyandırdı. Savcının “Milli Damar” adı altındaki yeni paralel devlet yapılanması hakkında araştırma yapın talimatına yönelik, “örgüt yoktur” yanıtı veren TEM Dairenin soruşturmayı kapatmaya çalıştığı, bilgileri gizlediği, kapsamlı araştırma yapmadığı anlaşıldı.
Bu yapılanma gerçekten var mı?
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre bu yapılanma şişirildiği gibi olmasa da mevcut ve özellikle de Emniyet’te Gülen’e bağlı ekiplerin tasviyesinden sonra oluşan boşluğu doldurmaya çalışıyor.
Örgüt lideri olduğu iddia edilen Celal Aslan’ın Ankara Beysukent’teki villasında düzenlenen toplantılara, emniyet ve yargıdan listede adı geçen şahısların katıldığı, MİT tarafından tespit edilmiş durumda. Aslan’ın MİT’le hiçbir ilişkisinin olmadığı (birkaç tanıdık dışında) da biliniyor.
Bu toplantılar, yapılan görüşmeler, adı geçen kişilerin telefon konuşmaları kayıt altında olmasına rağmen, Milli Damar ile ilgili henüz bir adım atılmamış olması düşündürücü.
Buna karşın JÖNTÜRK’e bilgi veren bir kaynak, istihbaratın şu an, PKK, IŞİD ve FETÖ üzerine odaklandığını, “Milli Damar”ın da aralarında bulunduğu birkaç yapılanmaya ilişkin ise büyük bir tehdit oluşturmadıkları için yakın-takiple yetinildiğini kaydetti.
Ha bu arada Milli Damar üyeleri, yıllardır Erdoğan’a akıl hocalığı yaptıklarına hatta ve hatta “Yeni Türkiye”nin patentinin kendilerinde olduğuna ilişkin bir propaganda yürütüyor,
