Öyle böyle değil, tehlike çok büyük… AKP iktidarı, istihbaratın siyasallaştırılması için çalışmalarını hızlandırdı. İstihbaratın yeniden yapılandırılması ile ilgili hazırlanan taslakta, istihbarat, Anayasa değişikliği yapılırsa “Partili Cumhurbaşkanı”na bağlanacak.
Hükümet 15 Temmuz sonrası gündeme gelen istihbaratın yeniden yapılandırılmasına ilişkin taslak çalışmasını tamamladı ancak düğmeye basmak için başkanlık/cumhurbaşkanlığı sistemi odaklı Anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesi bekleniyor.
Başkanlık sistemine geçilmesi durumunda, ABD’deki gibi Türkiye’de de Cumhurbaşkanı’na bağlı bir Ulusal Güvenlik Direktörlüğü (UGD) kurulacak ve başına bir Ulusal Güvenlik Direktörü atanacak. Bir anlamda istihbarat birimlerinin patronu olacak bu birim, aynı zamanda koordinasyonu da sağlayacak.
Başkanlık sistemine geçilemezse ve parlamenter sistemle yola devam edilirse direktörlük Başbakanlık’a bağlı olarak çalışacak.
İç ve dış istihbaratta ayrım
İç ve dış istihbaratın kesin olarak ayrılması kararı alındı ancak bu, “İstihbarat içeriden başlar” ilkesiyle, sorumlulukları ortadan kaldıracak bir yaklaşımla olmayacak. Odaklanma, uzmanlaşma ve yetki karmaşasını önleme bakımından böyle bir ayrıma gidildi. MİT, CIA gibi daha çok dış istihbarata odaklanacak. Tabii ki diğer alanlarda da uzman masaları olacak.
Sinyal istihbaratı UGD sorumluluğunda
Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı iken adı Elektronik Sistemler Komutanlığı (GES) olan ancak MİT’e geçtikten sonra Sinyal İstihbarat Başkanlığı (SİB) adını alan elektronik istihbarat da MİT’ten ayrılacak ve Ulusal Güvenlik Direktörlüğü’ne (UGD) bağlı olarak çalışacak. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gibi teknik altyapıyı sağlayan birimlerin koordinasyonunu da yine UGD yürütecek.
Askeri istihbarat
15 Temmuz darbe girişiminde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinden istihbarat alınamamasında görülen açığı gidermek üzere de adım atıldı. Sivil istihbarat birimlerinin TSK içinden istihbarat alabilmesine yönelik yasal düzenleme yapılacak. Emniyet, Jandarma ve Genelkurmay İstihbarat buna göre yapılandırılacak. Burada Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı görev yapacak ve bakandan talimat alacak bir birim oluşturulması düşünülüyor.
İçişleri Bakanlığı ve KDGM
İstihbaratı analiz edecek, cari istihbaratı stratejik istihbarata dönüştürecek bazı sivil birimler oluşturulacak. Mülkiye müfettişleri istihbaratla ilgili görevlere atanabilecek, mülki idare amirleri de daha aktif görevler üstlenecek.
Ayrıca yeni dönemde Jandarma’yı da içine alan ve devasa bir bakanlığa dönüşen; mülki idare, nüfus ve vatandaşlık işleri, göç, sığınmacı gibi bürokratik işlerle ilgilenen İçişleri Bakanlığı’nın iç güvenlikle ilgili bazı yetkilerinin bölünmesi-paylaştırılması söz konusu. Mevcut Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın (KDGM) operasyonel yetkilerinin artırılması ve istihbaratta daha etkin hale getirilmesi planlanıyor.
Türkiye’nin şu anki istihbarat yapısı
JÖNTÜRK’e bilgi veren kaynaklar, bu taslağın ortaya istihbaratçı-politikacı ilişkilerinde yeni bir ivme kazandıracağı görüşündeler. Buna göre bazı istihbaratçılar, politik karar mekanizmasıyla şimdikinden daha fazla içli dışlı olup etki yapmaya çalışıacaklar. Ayrıca, istihbarat raporları politikacıların beğenilerine uygun olarak şimdi olduğundan daha üstünkörü hazırlanmaya başlanacak.
Şu an siyasallaşma çukuruna itilmiş durumdaki MİT ve Emniyet istihbaratın, yeni taslakla birlikte çok daha siyasallaşmalarının önü de açılmış olacak.
Bizden uyarması.