ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), bir süredir yeni paradigma arayışında.
Günümüzde geleneksel istihbarat uygulamaları yetersiz kalınca, CIA, tüm dünyada “İşbirlikçi İstihbarat” (Collaborative Intelligence) paradigmasını uygulamaya koydu.
Burada amaç, her ülkede seçilmiş akademisyenleri, iş insanlarını, gazetecileri bir araya getirip, onların fikirlerinden yararlanarak, günün gelişen olaylarını daha geniş bir perspektifle analiz etmek.
CIA bu konuda ilk adımları 2000’li yılların başlarında Harvard Üniversitesi ve Rand Corporation’ın katkılarıyla attı ve Küresel Gelecekler Ortaklığı’nı (Global Futures Partnership-GFP) hayata geçirdi.
GFP, özellikle güvenlik ve istihbarat konularında dünya üzerinde açık, çok taraflı, çok sektörlü bir şebeke oluşturmayı hedefliyordu.
Başarılı olunması üzerine şebeke, Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations-CFR) bünyesine aktarıldı ve “Konseyler Konseyi” olarak adlandırılarak hizmet vermeye başladı.
Konseyler Konseyi, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede yapılandı ve buralarda yapılan değerlendirmeler, CIA’nın global istihsarat analizlerine katkı için kullanılmaya başlandı.
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre, Konseyler Konseyi’nin yazılı olmayan kuralları şunlar:
- Bir konu hakkındaki tartışmalar açık olacak, ancak hiçbir biçimde dışarıya aktarılmayacak.
- Mümkün olduğu kadar farklı konularda hükümetler ve hükümetler dışı uzmanlar söz konusu paradigma uyarınca farklı varsayımları tartışmaya teşvik edilecek.
- Stratejik boyutta bilgi üretilecek ve bunlar raporlanacak.
- Yüz yüze ya da çevrim içi çalışılarak işbirlikçilerde yeni düşünme stilleri ve bilgi teknolojileri kullanımı konusunda güven inşa edilecek.
Gelelim Konseyler Konseyi’nin Türkiye’deki yapılanması Global İlişkiler Forumu’na (GİF)…
2009 yılında kurulan GİF’in kurucu üyeleri şunlardı:
GİF’in şu anki yönetim kurulu da şu isimlerden oluşuyor:
GİF’in önceki yönetim kurulundaki isimler de şöyleydi:
GİF’e kurumsal olarak destek verenler de şunlar:
GİF’in bir de onursal üyeleri var:
Özetle, CIA, Türkiye’den kendisini geri planda tutarak, çeşitlilik adı altında “işbirlikçileri”nden analizlerine bilgi akışı sağlıyor.
Bizden aktarması