“Mesele yalnızca dershane ya da Türkiye’de bazı kurum ve kuruluşların ele geçirilmesi ile ilgili değil. Erdoğan ile Gülen arasındaki kavganın boyutu çok daha geniş. Bu geniş boyut, Müslüman İlluminati’nin liderliği ya da bu oluşum içinde etkin rol oynama arayışı olunca çok daha büyük bir anlam kazanıyor. Evet, Erdoğan-Gülen kavgasına Müslüman İlluminati’de daha etkin olma savaşı olarak bakılmalıdır.”
Evet, dünyayı yönettiğine inanılan İlluminati örgütüne yakın kaynağımız bunları söylüyor.
Aslında bu söylenenler yeni değil. ABD’li Ortadoğu uzmanı Robert Dreyfuss, Müslüman İlluminati ile ilgili bakın neler anlatıyor:
Müslüman İlluminati örgütünün temelinde Mısır çıkışlı ünlü Müslüman Kardeşler’in büyük etkisi var. Kahire merkezli örgütün daha sonra İsviçre üzerinden faaliyetlerini sürdürdüğü biliniyor.
Örgüt, faaliyete geçtiği yıllarda laiklik ve demokrasi karşıtı bir tutum benimsiyor ve de aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede “işbirliği yapılabilecek” kişi veya kuruluşlarla temasa geçiyor. Türkiye’den temasa geçilenlerin başında Necmettin Erbakan ve onun yönettiği Milli Görüş teşkilatı bulunuyor (Bu okuldan gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a dikkat buyurun).
Bu örgüt sanıldığı gibi Kuran’ın peşinden giden, İslam için savaşan bir örgüt değil. Örgütün yönetim kadrosunda saygın Türk, Arap ve Pers aileleri bulunuyor. Perde arkasında bulunan bu aileler örgütün finansını kontrol ediyor. Örgütün kontrol ettiği milyarlarca dolar, uyuşturucu ve silah satışı, elmas ve altın kaçakçılığı, petrol ticareti ile sağlanıyor. İsviçre bankalarında hesapları bulunan örgüt dünya çapında mali bir imparatorluk kurdu. Pek çok Müslüman ülkede örgüte üye hükümet yetkilileri, diplomatlar, iş adamları bulunuyor.
Örgüt gizli toplantılarıyla ünlü ve bu toplantılarda özellikle Ortadoğu ile ilgili eylem planları hazırlanıyor. Örgütün faaliyetleri batı tarafından da biliniyor. Müslüman İlluminati ile batılı birçok benzer örgütün işbirliği içinde olduğu da kesin.
Dreyfuss’un hatırlatma niteliğindeki bu sözlerinden sonra gelelim bizim kaynağımıza.
Evet, Erdoğan-Gülen kavgasını Müslüman İlluminati’de etkin olma kavgası olarak değerlendiren kaynağımız bakın neler söylüyor:
Erdoğan ve çevresi (ki 17 Aralık Yolsuzluk Soruşturması ile iyice açığa çıkan isimler. Örneğin Yasin el Kadı) Müslüman İlluminati içinde Türkiye’de iktidar olmalarından da kaynaklanarak epey etkin bir duruma geldi. Buna karşın, İlluminati’nin özellikle ABD kolunun Gülen’e birçok konuda ihtiyacı var. İşte Gülen grubu, bu destekten yola çıkarak büyük bir mali güç haline gelen Müslüman İlluminati içinde etkin olmak istiyor. Tabii, Müslüman İlluminati’nin özellikle Ortadoğu ve İslam ülkelerindeki gücü dikkate alındığında Gülen cemaatinin talebi normal karşılanabilir. Fakat bu durumda doğal olarak Erdoğan’ın başını çektiği grupla bir çekişme yaşanması kaçınılmaz. Nitekim son yaşananlar da bunun tezahürü.
Evet, bu da Erdoğan-Gülen kavgasına farklı bir bakış. İnanıp inanmaması size kalmış.