Birkaç ay öncesinden falan değil, Cizre’de, Sur’da, Silopi’deki hendekler, barikatlar, silah yığınağı neredeyse iki yıldır vardı. Erdoğan’ı, Davutoğlu’su, Hakan Fidan’ı, Valisi, Emniyet’i yani bilcümlesi de haberdardı.
Genelkurmay’ın istihbaratına rağmen hiçbir şey yapılmadı. Şimdi, yavuz hırsızlığa ve zeytinyağı olmaya soyunup, terörle mücadele ettiklerini söylüyorlar.
İşte son iki yıl aralığında Cizre, Sur ve Silopi’den Erdoğan ve şürekasının önüne gelen, ancak görmezlikten gelinen görüntülerden bazıları:
Terör örgütü PKK ve yandaşları, yetkililerin gözlerinin içine baka baka, hatta ve hatta biraz ötelerinde yol kesip kontrol yapıyor, hendek kazıyor, barikat oluşturuyor, ortalığı ateşe veriyordu.
JÖNTÜRK, bu gelişmelerle ilgili şu haberi vermişti:
Tarih, Şubat 2015. Genelkurmay İstihbarat, Güneydoğu’da terör örgütü PKK’nın “iç savaş” hazırlığında olduğuna ilişkin bir rapor hazırlıyor. Raporda, şehir şehir PKK yapılanmaları (fotoğraflar, görüntüler eşliğinde), terör örgütünün silah-mühimmat stokladıkları yerler tek tek sıralanıyor ve “Önlem alınmazsa iş çığırından çıkabilir” uyarısı yapılıyor. Tabii rapor bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşıyor. Erdoğan, raporu yakın çevresi ile (Hakan Fidan ve Efkan Ala) değerlendiriyor ve “Şu an için bir operasyona girilmesin” talimatını veriyor. Eli koğlu bağlı Genelkurmay’ın da, “Başüstüne” demesiyle rapor rafa kaldırılıyor.
Yani PKK, Erdoğan’ın, “Çözüm süreci bitti” ve “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” sözlerinin ardından değil harekete geçmek için aylar öncesinden hazırlanıyor. Bu hazırlık da başta Erdoğan olmak üzere hemen hemen herkes tarafından biliniyor.
Bu arada Kandil’deki PKK lider kadrosundan da “Seçimler sonuçlanıncaya kadar hiçbir silahlı eylemde bulunmayacağız” açıklamaları geliyor. Nitekim, silahlı eylem yapılmıyor, ancak hazırlıklar tüm hızıyla hem de güvenlik güçlerinin gözleri önünde açık açık sürdürülüyor.
…Ve temmuz ayıyla birlikte PKK saldırıları başlıyor. Ardı ardına şehit haberleri geliyor.
Bu durumda da, “O istihbarat raporu dikkate alınsaydı. Bunlar yaşanır mıydı” sorusunu sormak elzem oluyor.
Gelelim bir diğer can alıcı soruya…
Erdoğan, bunu neden yaptı?
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre, bu konudaki asıl önemli motif, seçim kazanmak için Kürt oylarına ihtiyaç duyulması falan değil.
İşin içinde ve kapalı kapılar ardında Washington var.
O da başka bir yazıya.
Şimdi “yok şöyle olacak”, “yok böyle oldu” diyerek ve yönlendirme yaparak paçayı kurtaracaklarını sanıyorlar.
Onlar böyle konuştukça da şehit sayısı her geçen gün artıyor ve bu gidişle artmaya devam edecek gibi.
Bu aymazlık unutulacak gibi değil ve hepsinin ellerinde şehit ve masum sivillerin kanları.
Unutmadık, unutmayacağız.
Çünkü hepiniz oradaydınız.
