Erdoğan’ın TSK’yı tamamen kendi ordusu yapma planı

Türkiye günlerdir darbe söylentileriyle haşır neşir. Bunda kuşkusuz, CIA ve Pentagon’un yan kuruluşu niteliğindeki RAND’in Türkiye ile ilgili son raporunda TSK’nın orta kademesindeki rahatsızlığın bir darbeye yol açabileceğine ilişkin yapılan yorumun katkısı büyük.

Önce raporun aslından o satırlar:

Mid- level officers are reported to be extremely frustrated with the military leadership and concerned about being removed in the continuing post-coup purges. This discontent could even lead to another coup attempt at some point, and Erdoğan appears to take the threat seriously.

(Orta düzey rütbeli subaylar tasfiye olacaklarına ilişkin kaygılılar ve bu nedenle komuta kademesine güvenleri yıpranmış. Bu durum yeni bir darbe girişimine neden olabilir ve Erdoğan da bu tehdidi epey ciddiye almış gözüküyor.)

Rand’in TSK içindeki durumla ilgili tespitleri bir ölçüde doğru. Fakaaat, orta düzey rütbeli subayların “rahatsız” olmasında Erdoğan’ın TSK’yı tamamen kendisine bağlı hale getirmek istemesinin de payı büyük.

Edindiğimiz bilgilere göre Erdoğan, SADAT‘ın başındaki gericilikten sabıkalı başdanışmanlarından (görevinden kısa süre önce ayrıldı) emekli general Adnan Tanrıverdi’nin (Mehdi geliyor demişti bu adam ya) TSK kadrolarının düzenlenmesine ilişkin bir planını uygulamanın yollarını arıyor.

Adnan Tanrıverdi

Söz konusu plan, 15 Temmuz 2016’dan sonra TSK’ye katılan personelin hızlı bir şekilde terfilerini ve hassas yerlere tayinini sağlayacak bir düzenlemeyi öngörüyor.

15 Temmuz’da sonra 2017 ve 2018’de 20.249 subay ve astsubay ve 2019’da ise 16.284 subay, astsubay ve profesyonel alımı yapılmıştı.

Yine bu plan çerçevesinde TSK’ya 43 bin kişilik yeni personel alımı da düşünülüyor.

Bu adımlar, Erdoğan’ın TSK’yı tamamen kendisine bağlı bir ordu yapmasının kilometre taşları olarak değerlendiriliyor. Bu gerçekleşirse, kısa süre içinde TSK’nın kritik noktalarında Erdoğan’a tamamen biat etmiş subaylar görev almış olacak.

İşte şu an TSK’da görev yapan ve ne Erdoğan’a ne de herhangi bir odağa bağlı olmayan orta düzey komutanların en büyük kaygısı bu.

Bu arada Erdoğan’ın 2018 yılında yapılan bir düzenleme ile albaylıktan generalliğe terfilerde tek söz sahibi olmasını da bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.

Evet, son günlerdeki darbe söylentilerine bu açıdan bakmakta yarar var.

Bakalım TSK tam anlamıyla Erdoğan’ın ordusu mu olacak yoksa kendi bağırsaklarını FETÖ’cülerden temizlediği gibi “biat etmişlerden” kurtulabilecek mi?

Yorumlayın

Your email address will not be published.