“Türkiye, hem iç hem dış güçlere karşı savunmasız” diye başlıyor analiz. CIA’nın içinde ezberbozan analizlere imza atması için 2001 yılında kurulan Kızıl Hücre, AKP’yi Müslüman Kardeşler yapılanması olarak nitelendirip, “Türkiye, giderek otoriter bir yönetim biçimine doğru gidiyor. Bu faktörler de Türkiye’yi savunmasız bırakıyor” tespitinde bulundu.
CIA’nın Kızıl Hücre’si, 11 Eylül 2001’de ABD’yi şok eden terör saldırısının hemen ardından dönemin CIA Başkanı George Tenet tarafından kuruldu ve adlandırıldı. Kızıl Hücre’den beklenen, sıradışı ve ezberbozan analizlere imza atmasıydı.
Tamamen bağımsız bir yapıya sahip olan ve her CIA anilzitinin çalışmak için can attığı (ki belli bir süre sonra ekip dağıtılıyor ve tamamen yeni analistlerle yola devam edeliyor) Kızıl Hücre, bugüne kadar Ortadoğu ve Uzakdoğu’da ABD çıkarlarının korunmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesine imza attı. İran’la varılan nükleer anlaşmanın kilometre taşlarını oluşturan analizler de Kızıl Hücre’den çıktı.
Gelelim kızıl Hücre’nin Türkiye ile ilgili son analizine. Analiz, enerji ağırlıklı, ancak buradan yola çıkılarak Türkiye’nin politikasına da göndermelerde bulunuyor.
Analizdeki en önemli tespitlerin başında, Türkiye’nin iç ve dış faktörlere karşı savunmasız durumu geliyor.
Kızıl Hücre’ye göre, Suriye, Türkiye’deki artan İslamlaştırma politikası (ki bunun ekonomik eşitsizliği de beraberinde getirdiği belirtiliyor), Erdoğan’ın ürkütücü otoriter politikası, Müslüman Kardeşler’in (AKP) ülkedeki etkisi, Kuzey Irak ile Bağdat arasındaki sıkışmışlık, enerjide Rusya’ya bağımlılık ve İran’la ilişkilerdeki belirsizlik Türkiye’yi savunmasız durumda bırakıyor.
Analizde, Türkiye’nin aynen Avrupa ülkeleri gibi Rusya’ya enerji bağımlılığı nedeniyle ABD politikalarını desteklemekte isteksiz tavrına işaret ediliyor. Buna karşın, şu an itibarıyla yüzünü daha çok Uzakdoğu’ya çevirmiş olan ABD’nin Türkiye için tekrar güvenilir bir müttefik olması gerektiğinin de altı çiziliyor.
Öyle ki, Türkiye’nin tüm bu faktörler gözönüne alındığında ABD için öneminin bir kez daha ortaya çıktığının vurgulandığı analizde, önümüzdeki dönem iç ve dış faktörlerin Türkiye’yi bir deneme alanı olarak kullanabileceklerine işaret ediliyor.
Burada şunu belirtmekte yarar var. Analiz, 1 Kasım seçimlerinin öncesi bir tarihte yapılmış. AKP’nin seçimlerde aldığı olağanüstü başarının nedeni olarak bizce bu analizin müşterileri tarafından dikkate alınıp, bazı adımların atılmasının da katkısı muhakkak.
Bizden iletmesi.
Ha unutmadan, analizde bir de Ortadoğu’da mezheplere göre petrol haritası var. Analiz, haritada, Suudi Arabistan’ın en önemli petrol yataklarının bile Şiilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde olmasına dikkat çekiyor ve “İran başta olmak üzere Şiilerin yaşadığı bölgelerdeki petrol, ABD için yaşamsal öneme sahip” deniliyor.
Herhalde anlaşılmıştır İran ile yapılan tangonun nedeni ve bir anda Rusya’nın da orta oyununa katılmasının encamesi.