Dünya “ABD’nin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerini” dinlediği haberleriyle çalkalanıyor. JÖNTÜRK, bu haberlere katkı olsun düşüncesiyle Türkiye’nin Ankara’nın kalbinden nasıl dinlendiğini ve bu konuda yaşananları dikkatinize sunuyor. Buyrun:
Evet, ABD Ulusul Güvenlik Ajansı (NSA) danışmanı ve CIA çalışanı Edward Snowden, ülkesinin yıllardır aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkeyi dinlediğini söyleyince kızılca kıyamet koptu.
Avrupa ülkelerinin liderleri (başta Merkel olmak üzere) bu iddia üzerine hop oturup hop kalktılar, “Bizi nasıl da dinlerler. Bunun hesabını vermeliler” diye açıklamalar yaptılar.
Oysa, dinlenen ülkelerin çoğu (Türkiye dahil) ABD ile Sinyal İstihbaratı (SIGINT) konusunda ikili anlaşmalara sahipler. Burada bir parantez açalım:
ABD’de 1978 yılında çıkarılan Yabancı İstihbarat İzleme Yasası (FISA) ile birlikte birçok ülke ile SIGINT alanında ikili anlaşmalar yapıldı. ABD’nin “İkinci Kategori” olarak nitelendirdiği (Birinci Kategori kendisi – En güvenilir anlamında) İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda, ”Üçüncü Kategori”den Almanya, Fransa, İtalya, Danimarka, İspanya, Hollanda ve Türkiye ile ikili anlaşmalar yapıldı. Bu anlaşma uyarınca söz konusu ülkeler SIGINT kapsamında ABD ile istihbarat paylaştılar – Yani kendi vatandaşlarını dinleyip ABD’ye bildirdiler.
11 Eylül’ün ardından bu anlaşmalar uyarınca ABD’ye özellikle El Kaide ve İslami terörizm bazlı korkunç bir bilgi akışı gerçekleşti. FISA, 2008 yılında yeniden düzenlendi ve yukarıda belirtilen ülkelerle anlaşmalar yeniden düzenlendi. Yabancı istihbaratın her şekilde izlenmesine olanak sağlayan FISA ile ABD, bahsi geçen ülkelerde istediği gibi at oynatma olanağına sahip.
Gelelim işin Türkiye boyutuna…
Bilindiği gibi ABD’nin Türkiye’de birçok bölgede dinleme istasyonu vardı. Bunlar sonradan kapatıldı ve de Sinop başta olmak üzere bazıları MİT’e tahsis edildi.
Günümüzde ise…
ABD, Türkiye ile yaptığı anlaşma uyarınca Ankara’nın göbeğinden dinleme faaliyetlerini sürdürüyor..
Dinleme yapılan yer T.B.M.M.’ne çok yakın bir mesafede ve Ankara’daki İsmet İnönü Bulvarı üzerinde. Sözkonusu yer “yüksek gizlilik ve koruma” derecesine sahip.
Bu tesisin başında ABD Ordusu’ndan bir albay bulunuyor ve dinleme faaliyetleri için bazı ulusal düzeydeki kurum ve kuruluşlardan da destek alınıyor.
Her türlü dinlemenin yapıldığı bu tesisten, Ankara’nın en ücra köşesindeki konuşmaları, telefon ve Eposta trafiğini kontrol etmek mümkün.
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre politikacılar dahil birçok Türk vatandaşı bu tesis tarafından dinlenip, fişlenmiş ve de dosyaları ABD’de NSA’nın ana bilgisayarına gönderilmiş.
Evet bu konuda daha söylenecek çok şey var kuşkusuz..
Biz yalnızca olayın bir ayağını gündeme getirdik.
Bu arada MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın talebiyle Başbakan Erdoğan’ın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kontrolünü neden polisten alıp MİT’e vermek istediğinin de şifreleri bu yazının satırları arasında gizli.
