11 Eylül’ün hemen sonrasında girdiği FBI’ın tercüme bürosundan kısa sürede kovuldu.
ABD yönetimi ile mahkemelik oldu. Bu süreçte öyle iddialarda bulundu ki, neredeyse 11 Eylül’ün sorumlusu olarak Türkiye’yi gösterecekti.
Tabii bu süreçte ABD’de komplo teorilerine teşne birkaç kişi ve basın organından destek de gördü.
Türk ajanların Washington’da cirit attığını, Ermeni tasarısı için Kongre üyelerine rüşvet verdiklerini, bu bilgiler nedeniyle tehditler aldığını falan anlattı.
Bu iddialar ne ABD ne de Türkiye tarafından ciddiye alındı. Çünkü o sadece bir tercümandı.
Fakaaat, aradan yıllar geçti ve Erdoğan yandaşları onu “FBI Ajanı” olarak lanse etmeye başladı.
Türkiye’ye gelip gitmeye başladı. İlginçtir, Suruç Katliamı sırasında bölgede incelemeler yapıyordu.
Yine ilginçtir, Münbiç’teki patlama sırasında (16 Ocak 2018), Sibel Edmonds, yine Türkiye’de…
Gelelim şu PKK seviciliğe…
Sibel Edmonds, ABD yönetimi ile papaz olduktan sonra İnternet üzerinden sesini duyurmaya çalıştı.
Bu dönemde en yakınındaki isimlerden biri PKK’nın ABD’deki önemli isimlerinden Mizgin Yılmaz’dı.
Mizgin, Sibel Edmonds’un İnternet sitelerinde Türkiye aleyhine, PKK lehine esip gürlemeye başladı. Kendi sitesi Rasti üzerinden de PKK’ya övgüler düzüyordu.
Heyhat, Sibel Edmonds, şimdilerde Erdoğan yandaşları tarafından yere göğe sığdırılamıyor.
Edindiğimiz bilgilere göre, şu an Türkiye’deki harcamaları, bazı sözde projeleri Erdoğan ve yandaşları tarafından finanse ediliyor (Örtülü ödenek iddiası da var).
Sibel Edmonds kimdir?
Sibel Edmonds, İran Azerbaycan’ından doktor bir baba ile Türk bir annenin üç kız çocuğundan en büyüğü olarak 1970 yılında İran’da dünyaya geldi. Aile, Sibel 2.5 yaşında iken Türkiye’ye geldi. Babası Türk vatandaşlığına geçince eşinin soyadı olan ‘Deniz’i aldı. Deniz ailesi Sibel beş yaşındayken yeniden İran’a yerleşti.
Aile, İran devriminin ardından 1981’de kesin olarak Türkiye’ye dönüş yaptı. Sibel, Türkiye’de 7 yıl yaşadıktan sonra ailesi tarafından ABD’ye gönderildi. Sibel Deniz, George Washington Üniversitesi’nde psikoloji ve ceza hukuku okudu, George Mason Üniversitesi’nde kamu siyaseti yüksek lisansı yaptı.
Sibel Deniz, bu arada kendisinden yaşça çok büyük Matthew Edmonds ile evlendi (ki bu evliliğin ABD vatandaşlığına geçmek için yapıldığı yazıldı, çizildi. Ancak çift bugüne kadar birlikte) ve Edmonds soyadını aldı.
Bir süre çocuk mahkemelerinde staj yapan Sibel, ardından FBI’ya iş başvurusunda bulundu. 11 Eylül 2001 İslami terör saldırılarından hemen sonra işbaşı yaptırıldı; Sibel Edmonds, FBI’da Türkçe, Farsça, Azerice tercümeler yapmaya başladı.
Türkiye’deki mal varlığı
Sibel Edmonds’un Türkiye’deki mal varlığı ABD’deki dava dosyasında avukatları Roy W. Krieger ve Mark S. Zaid tarafından verilen dilekçede şu şekilde yer aldı:
Müvekkilimizin, Türkiye’de bir yazlık evi, bir apartman dairesi ve babasından kalma bir hastanesi bulunuyor. Müvekkilimizin iki kızkardeşi hariç tüm ailesi halen Türkiye’de yaşıyor. Müvekkilimiz Türkiye’de emlak ve tekstil işleriyle de ilgileniyor ve eşinin bilgi teknolojileri şirketine de müşteri bulduğu biliniyor. Müvekkilimiz 2000 yılına kadar birçok kez Türkiye’ye gitmiştir.
Müvekkilimiz FBI’daki işinden ayrıldıktan sonra başta kızkardeşi olmak üzere birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. Türk İstihbarat Birimleri tarafından Türkiye’de sorgulanan müvekkilimizin kızkardeşi, apar topar ABD’ye kaçmış ve sığınma talebinde bulunmuştur. Bunun yanısıra Türkiye’deki çeşitli basın ve yayın organlarında (Hürriyet, Milliyet, Sabah)müvekkilimiz hakkında çıkan “Türkiye’ye ihanet etti”, “Türk kızı Türkler’i ele verdi” yollu haberler nedeniyle Türkiyeye gidememiştir. Bu nedenle, Türkiye’deki tekstil işi sekteye uğramış, dairesini yok fiyatına elden çıkarmış ve büyük maddi zarar uğramıştır.
İşte bu dilekçe ile Sibel Edmonds’un avukatları, ABD’den 10 milyon dolar tazminat talebinde bulundular.
Şimdi JÖNTÜRK soruyor?
Sibel Edmonds’un Türkiye’deki mal varlığı, son birkaç yıldır nasıl bir artış gösterdi.
