JÖNTÜRK klavyeleri haber bombardımanını sürdürüyor. Sırada şimdi de Suriye’nin İdlib kentinde 7 Türk askerinin rejim güçlerince düzenlenen saldırıda şehit düşmesinin ve bu konuyla ilgili olarak Rusya’nın Türkiye’ye “soğuk yapmasının” arkasında yatan nefes kesici detaylar var.
Önce bir hatırlatma…
Rusya, vurulan Türk konvoyunun yerine ilişkin koordinatları rejim güçlerine vermiş ve sonuçta da 7’si asker 1’i sivil 8 Türk vatandaşı şehit oldmuştu.
Rusya’nın bu tutumunda da 1 Şubat tarihinde Halep’te rejim karşıtları taraından 4 FSP (Rusya İstihbarat Servisi) görevlisinin öldürülmesinden dolaylı olarak da olsa Türkiye’yi sorumlu tutmasının etken olduğu yazılıp çizilmişti.
Şimdi gelelim gerçeklere…
FSB’nin “K” şubesinden (Kafkasya Özel Operasyonlar Birimi) Dmitry Minov ve Ruslan Gimadiev ile “C” şubesinden (terörizme Karşı Özel Operasyon Birimi) Bulat Akhmatyanov ve Vsevolod Trofimov, özel bir görev için Suriye’ye gönderildiler.
Bu dörtlüye verilen görev, Lazkiye’nin kuzeyinde yer alan Türkiye-Suriye sınırındaki Keseb kentinde yapılması planlanan çok özel bir toplantının güvenliğinin sağlanmasıydı.
Peki o toplantı kimler arasında yapılacaktı?
JÖNTÜRK’e bilgi veren bir kaynak, o toplantının MİT Başkanı Hakan Fidan ile Suriye Gizli Servisi Muhaberat’ın başındaki Ali Mümlük arasında yapılacağını, toplantının güvenliğinin de Rusya tarafından özellikle Türkiye’ye garanti edildiğini söyledi.
Evet o dört kişi işte böylesine bir kritik toplantının güvenliği için Rusya tarafından görevlendirilmişti.
Peki, Rus ajanları medyaya yansıdığı gibi, Halep’te mi öldürüldü?
Edindiğimiz bilgilere göre, Minov, Gimadiev, Akhmatyanov ve Trofimov, Keseb’de yaptıkları incelemeden dönerken Lazkiye’de rejim kontrolündeki bir bölgede yola tuzaklanan patlayıcının patlatılması ile öldürüldüler. Saldırıyı gerçekleştirenler patlama sonrasında bu dört ismi göğüslerinden ve alınlarından da vurdular,
Kimdi bu sadırganlar?
İşte sorunun zoru bu…
Rus istihbaratı, önce Suriye’deki rejim karşıtlarını hedefe koydu ve Türkiye’ye bu nedenle sırt çevirdi. 3 Şubat’ta da Türk konvoyunun koordinatlarını verip rejime saldırı için işaret fişeğini yaktı.
Fakaaaat, yapılan incelemeler sonucu, dört FSB görevlisinin öldürülmesinden Suriye lideri Beşar Esad’ın yakın çevresindeki “savaş lobisinin” sorumlu olduğu sonucuna varıldı.
Savaştan nemalanan bu grup, suikast sonucu, hem Fidan ile Memluk arasındaki görüşmenin yapılmaması sağlamış hem de 3 Şubat’taki saldırı ile savaşı tırmandırmayı başarmış oldu.
Nitekim bu konu Erdoğan ile Putin arasında yapılan telefon görüşmesinde de gündeme geldi.
