İddia, yeri yerden oynatacak cinsten… Süleymancılara yakın duruşuyla bilinen Avukat Hayrullah Karadeniz, tarikatın önceki lideri Ahmet Arif Denizolgun’un öldürüldüğünü iddia etti.
Karadeniz, kişisel sosyal medya hesabından tarikatın şu anki lideri ve de Ahmet Arif Denizolgun’un yegeni Alican Kuriş’e bir mektup yazdı.
Karadeniz, şu iddialarda bulundu:
Öncelikle Size Atfedilen ve Sizin de dinleyip “Sükut İkrardandır” kavlince kabullendiğiniz Manevi(!) durumunuz ile ilgili konulara temas etmek istiyorum:
1. Büyük Dedeniz Süleyman Hilmi TUNAHAN Efendi Hazretleri(KSA) Silsileyi Zehebin 33. ve son halkasını teşkil eden mürşidi kamil, sahibüzzaman ve Varisünnebi büyük bir zattır. Değil onun soyundan gelen birisi olmak, kesip attığı tırnak bile bizim nezdimizde çok değerlidir. Ancak “Hüküm Zahiredir” kavlince ameli gayrisahih olanların nesep bağı kesilir. İçinde bulunduğunuz vaziyetten tövbe edip dönmezseniz, Hz.Nuh(AS)’a karşı çıkan oğlundan farklı bir durumda olmazsınız.
2. Hazreti Üstazımızın manevi tasarrufu kıyamete kadar devam etmekte olup ondan sonra Manevi Tasarruf sahibi “Halife-Mürşit vs.” gelmeyecektir. Bu yolumuzun mensupları için kat’i bir kabuldür. O Hz. Mehdi(AS)dir. Onun karşısında mücadele ettiği küfrün başı DECCAL’dir. Bu husus -yolumuz mensupları için- Hazreti Üstaz’dan ve ileri gelen talebelerinden bize intikal eden “TEVATÜR” niteliğinde doğru bir inanış ve kabüldür. Ondan sonra böyle bir makam iddiasında bulunanlar SAHTEKARDIRLAR. Hele onun tasarrufuna varis-halife olduğunu iddia etmek SAHTE EVLİYALIK iddiasıdır ki, İmamı Rabbani Hazretlerinin buyurduklarına nazaran böyle bir iddia insanı KÜFRE götürür.
3. Siz de biliyorsunuz ki “Divanı Salihine Katılma ve Hz.Üstaz ile Görüşme” iddiaları size empoze edilen “Kalabalıkları İdare Etmek İçin Uydurulmuş” ve sizin için TAKİYYE sayılan bir husustur. Siz kendi durumunuzu biliyorsunuz. Rabıtayı Şerifeden zerre nasibi olan bir kişi olsaydınız bu yalanları kabullenmeniz mümkün değildi.
4. Dayınız Ahmet Beyin ve şahsınızın cemaatin başına gelişini Hz.Üstazın tasarrufuna bağlamak küfürle eşdeğer uydurulmuş koca bir YALANDIR.
5. Sizin de bildiğiniz gibi Dayınız Ahmet Bey kamuoyunca karanlık, sizce malum derin masonik güçler tarafından öldürülmüştür. Şehitliğin nasip olması en büyük dua ve temennimizdir. Aksi halde hakkına tecavüz ettiği yüzbinlerin vebali ve itikadi sapkınlığı nedeniyle -zahire göre hüküm verecek olursak- sonu ebedi hüsrandır. Üstazın değil Peygamber torunu bile olmak onu bu vebalden kurtarmaz.
6. Dayınızı öldüren güçler tarafından elinden tutulup kendilerine hizmet etmek kaydıyla ve etmediğiniz taktirde “Dayınızın başına gelecekler sizinde başınıza gelir” tehdidiyle cemaatin başına getirildiğinizi en iyi siz biliyorsunuz. Bu bilgiler Devletin elinde mevcuttur. Sizin canınızdan endişe etmeniz herne kadar anlaşılır olsa da, sizi oraya getiren güçler Devletimizin dirayetli idaresiyle eskisi gibi senaryolarını Ülkemizde uygulamaktan acizdir.
7. Sizin üzerinizden yüzbinlerin itikadı bozulmakta, sizi IZDIRAR mazereti haklı olmaktan çıkarmaktadır. Cemaat sizin vasıtanızla tasfiye edilmektedir.
8. Sonuçta böyle giderse Cemaatin MİSYONU tamamlanmış olacak (belki de çoktan oldu), Hz.Allah(CC)’ın Dinine hizmet davası size düşman belletilen başka bir kavimler tarafından (Yestebdil Kavmen Gayreküm) kavlince yürüyecektir. Ol dava dahi Hz.Üstazın davasıdır. Bu gidiş sizi Hz.Üstazın yolundan süratle ayırmakta olup cemaat adeta sizin üzerinizden KIZILBAŞLAŞMAKTADIR. (Kızılbaşların Hz. Hüseyin (RA) ve DEDE inançları gibi olmaktasınız.)
9. Cemaat dini bakımdan gayri meşru siyasi bakımdan da FETÖ örgütüne benzer suç örgütüne dönüşmeye başlamıştır. Aklı başında idareci hocalar bile “Biz -haşa- ayet falan bilmeyiz, iki peygamber tasarrufu olan BÜYÜĞÜMÜZE İTAAT ederiz.” diyerek okun yaydan çıktığı gibi insanı dinden çıkaran sözleri alenen söyler hale gelmişlerdir.
10. Böyle giderse Ahiretinizin ebediyyen heba olacağı zaman gelmeden, Devletin demir yumruğunu yiyerek daha dünyadayken perişan olacaksınız. Bu sözlerimiz kar etmezse belkide ahiretiniz için hayırlı olacak olan budur. Cezaevi hücrelerinde siz ve sizin gibi hareket edenler belki ölmeden itikadınızı düzeltme imkanı bulursunuz.
11. Başta Muhterem Valideniz olmak üzere sizi sevenler -emin olun bu satırları yazan ve ailesi dahil- hayatınızdan ve manevi geleceğinizden endişeliyiz. Bizi dinlemiyorsanız bari Annenizin sözünü dinleyerek bulunduğunuz yeri terkediniz. Japon imparatorunun İkinci Dünya Savaşı sonrası söylediği gibi, “Güneş Tanrının Oğlu Olmadığınızı” cemaate haykırınız ve DEVLETİMİZİN şefkatli kollarına sığınınız. Yukarıda da arz ettiğim gibi bize bu konuda düşecek her türlü vazife ve fedakarlığı yapmaya hazırım. Çevrenizde adresimi ve irtibat vasıtalarını bilen kardeşlerimiz vardır. Selam ve Dua ile…
Bu iddialar hem cemaat içinde hem de dışında çok tartışılacak gibi…
Süleymancılar
Süleymancılar Tarikatı Türkiye’nin en bilindik cemaatlerinden biridir. Kendisinden en çok 2010 yılından sonra söz ettirmeye başlamıştır. Tarikatın kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’dır.
Türkiye dışında ülkede faaliyet göstermektedir. Bunların başında Almanya ,Amerika , Belçika ve Hollanda gelmektedir.
Süleymancıların Başına Ahmet Denizolgun’un vefat etmesinden sonra yerine ablasının oğlu , 1979 doğumlu Alihan Kuriş geçti. Alihan Kuriş hala Süleymancılar tarikatının lideridir.
Süleymancılar Tarikatınına gönül vermiş mürid sayısının 2 Milyon civarında olduğu bilinmektedir.
Kendilerine Süleymancı denmesini sevmezler; “Süleymanlı” denilmesini isterler. Süleymancılar kendilerini gerçek İslamcılar olarak tanımlamaktadır. Genellikle sessiz ve sakin kişilikleri vardır. Zikirlerini sessiz bir şekilde yapar dağılırlar. Aşırı derecede Osmanlı sevdalısıdırlar. Müzik dinlemek yasaktır. Saç sakal uzatmazlar. Koyu mavi takke takmaları ile meşhurdur.
Türkiye’de her ilde yurtları olduğu bilinmektedir. Ayrıca Almanya ve Amerika’da bir çok yurtları bulunmaktadır. Tarikatta genellikle kurban derisi toplanır. Toplanan kurban derilerinin paraları genellikle yurt yapımında kullanılır. Genellikle Trakya bölgesinde çok daha yaygındırlar.
Türkiye’de 900 civarında dernek ve bu derneklerce işletilen 1300 civarında yurt ve pansiyon , 20 civarında vakıf ve 30’un üzerinde şirket bulunmaktadır. Yıl içinde ortalama 100.000 öğrenciye eğitim vermektedir.
Yazılı basın tarafında Genç Akademi Dergisi, Tepe Edebiyat Dergisi, Genç Atılım Dergisi, Gökkuşağı Dergisi, Milli Kültür Dergisi , Ufuk Dergisi isimli dergileri bulunmaktadır.