Büyük bir olasılıkla (diyoruz çünkü ortada ceset yok. Ceset yoksa da cinayet yok) Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın İstanbul konsolosluğunda öldürüldü. Buna karşın, Erdoğan ve saz arkadaşlarının sessizliği dikkat çekici.
Peki Türkiye’nin itibarı, Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda sırra kadem basmasıyla iki kuruş olmuşken, Suudiler Türkiye ile işbirliği konusunda isteksiz davranırken bu sessizliğin arkasında yatan neden ne?
Bu konuda rivayet muhtelif.
Kimileri, perde arkasında Suudiler ile Erdoğan arasında bir pazarlık olduğunu söylüyor.
Kimileri de, Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudilere, Bilal Erdoğan’ın İtalya’dan kaçırılması konusundaki borcunun bu konuda etkili olduğu görüşünde.
Bilindiği gibi, Bilal Erdoğan, 2016 yılında doktora yapmak için İtalya’ya gitmiş ve sonra hakkında kara para aklama iddiasıyla açılan soruşturma sonucu, apar topar Türkiye’ye dönmüştü.
JÖNTÜRK’e bilgi veren bir kaynak, Bilal Erdoğan’ın o suçlama nedeniyle tutuklandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“O tutuklanmanın ardından, Suudi Arabistan’ın İtalya Büyükelçiliği, bir mafya grubuyla bağlantı kurdu ve Bilal Erdoğan’ın kazasız belasız ülke dışına çıkması için peşin ödeme yaparak anlaştı. Mafya da, bir şekilde Bilal Erdoğan’ın Suudi Arap prensi kimliği ve kıyafetiyle İtalya dışına çıkmasını sağladı.”
Eeeee, bu borç değil de nedir?