Babasının İsviçre’de bir bankaya yatırdığı 6 ton altının peşine düşen Sait Ali Bayrak, son günlerde gündemi oldukça meşgul ediyor. Aynı zamanda Barış Elçisi olduğunu iddia eden Bayrak, altınların nereden geldiğini açıklamıyor. Elazığlı Heylani Kebir aşiretinin reisi olan gizemli Sait Ali Bayrak’ı araştırdığımızda MİT-PKK görüşmelerine kadar uzanan ilginç bilgilere ulaşıyoruz.
Herşeyden önce Bayrak’ın bu kadar altını nereden bulduğunu anlamak güç. Babasının bu serveti ticaret yaparak kazandığını söylüyor ancak 2 milyar tutarında tam 6 ton altından bahsediyoruz. Pek de çalışarak kazanılacak bir paraya benzemiyor. Altınları bulunduğu İsviçre Bankası Credit Suisse’nin basın sözcüsü Monica Sasha konu ile ilgili “Uzun süreden beri süren bir sorun var. Biraz hileli bir durum var. Daha fazla bilgi veremem” açıklamasını yapıyor.
Önce altınların kaçırılma hikayesine gidelim. Sait Ali Bayrak’ın babası Hasan Ali Bayrak, askerin 12 Eylül’de darbe yapacağını önceden öğrenmiş ve altınlarını yurt dışına kaçırmaya karar vermiştir. Arkadaşı ile birlikte 6 ton altını İsviçre’ye yatıran Hasan Ali Bayrak, askerin yaptığı darbeden de etkilenmemiştir. Çünkü birçok aileye ucu dokunan darbe sonrası askerler Hasan Ali Bayrak’a ilginç bir şekilde dokunmamıştır.
Sait Ali Bayrak’ın ilginç hikayesini araştırırken bir bilgiye daha ulaştık. Bayrak, AKP hükümetinin başlattığı Kürt açılımında “Barış elçisi” olarak görevlendirilmiş. Bayrak, Aksiyon dergisine yaptığı açıklamada PKK ile Norveç’in başkenti Oslo’da görüşmelere başlanacağını söylüyor. Bayrak’ın bu açıklamayı 2009 yılında yapması enteresan.
Bu durumda gizli olduğu söylenen ve medyaya sızan MİT-PKK görüşmelerinin aslında 2009 yılında bilindiği ortaya çıkıyor. Açıklamanın Gülen Hareketi’ne yakın Feza Yayıncılık’a ait Aksiyon dergisine yapılması da ilginç. Bu bilgiler ışığında anlaşılıyor ki ses kaydı sızdırılmadan iki yıl önce görüşmelerin ayrıntıları zaten biliniyormuş.
PKK ile görüşmelerde Barış Elçiliği, Oslo, 6 ton altın, hileli durum, 12 Eylül, Aksiyon dergisi, Fettullah Gülen… Bu hikaye adeta tek sonucu olan çok bilinmeyenli bir denklemi andırıyor.