İstihbarat komedisi (Hem de resmi)! Fenerbahçeli değilse istihbaratçı olamazmış

/

Emniyet istihbarat için yazılan (yazan da Emniyetçi) bir makalede istihbaratçı olmak için gerekli şartlar sıralanmış.

Şartlar tam bir mizah yazısı niteliğinde.

İşte noktasına virgülüne dokunmadan o şartlar:

●Muhatabı konuşurken asla başka şeye odaklanmaz.
●Aşırı ilgili görünmez, aksi takdirde kendisine soru sorulacağını gayet iyi bilir.
●Çelişkili cevaplar asla vermez.
●Bulunduğu çevrenin özelliklerini gayet iyi bilir ve lehçesini çevreye göre uyarlar.
●Lehçe farkını çözemediği durumlarda İstanbul Türkçesini kullanması gerektiğini gayet iyi bilir.
●Beden dilini iyi kullanır, muhatabı sözlerinden çok hareketlerine odaklandığında otokontrolünü kullanarak hareketlerini sınırlamasını gayet iyi bilir.
●İyi bir analist ve iletişim uzmanı olması gerektiğini gayet iyi bilir.
●Konuşurken belli periyotlarla çevresini izler, sıra dışı olan hareketleri hafızana işler
●Bir mekânda bulunuyorsa oradaki her türlü uyumsuzluğu izler, lokantada yemek yemeyen ama uzun süredir orada oturan müşteriye şüpheyle bakmasını gayet iyi bilir.
●Muhatabının kendisini yönlendirmesine asla müsaade etmez.
●Kendisiyle ilgili bilgi vermesi gerektiğinde maske hikâyeler kullanır, hikâyelerinin tutarlı olmasını her zaman göz önünde bulundur.
●Olabildiğince az maske hikaye kullanır, Çünkü her maske hikaye, devam ettirmesi gereken bir yalandır, konu uzadıkça daha fazla yalan söylemek zorunda kalacağını gayet iyi bilir
●Muhatabının güvenini kazandığını düşündüğü an daha ileri gitmez.
●Bir görüşmenin en önemli anı son dakikalarıdır, yaptığı tüm iyi işleri tek bir sözle alt üst edebileceğini ve son dakikaya kadar tutarlı davranması gerektiğini gayet iyi bilir.
●Eğer muhatabıyla yeniden görüşme amacında değilse ikinci bir görüşme gereğini yaratacak durumlardan kaçınır.
●Giyim tarzı, büründüğü kimlik ve karakterle asla tezat yaratmaz.
●Arabasında ya da çantasında daima gözlük taşıması gerektiğini gayet iyi bilir.
●Bağlı olduğu kurumun akredite listesinde kayıtlı olmayan hiçbir telefon numarasını kendisine ulaşabilmesi için muhatabına vermez.
●Görüştüğü insana ait bir telefon numarası ya da adresi mutlak suretle öğrenir.
●Karşılıklı görüşmelerde siyasi akımlar ya da uzantıları üzerine fazla konuşmaz.
●Karşılıklı görüşmelerde Yakın tarih üzerine fazla konuşmaz, konuyu tarihi olaylarla örnekleyerek ortak değerlerde uzlaşma eğilimi yaratmasını gayet iyi bilir.
●Muhatabını asla geri çevirmemesi gerektiğini gayet iyi bilir.
●Konuşmalardaki ses tonunu ortama ve konuşulan konuya göre kontrol eder, ses tonunun baskın rolünün ikna üzerinde etkisini bilir.
●Yemek davetlerinde kendisine önerilen yemeği yememesi gerektiğini gayet iyi bilir.
●Halka açık mekânlar da muhatabıyla görüşme yapmaz, karşılıklı oturabileceği bir mekân belirler.
●Bir mekâna girdiğinde giriş kapısının dışında alternatif bir çıkışın olup olmadığına dikkat eder.
●Şehir dışında sakin bir noktada buluşma ayarlandıysa mekâna girerken dışarıdaki araçların tiplerine dikkat eder uyumsuzlukları ve plakaları hafızana işler.
●Mekândaki kişileri hem yüz hem de fiziksel olarak inceler, o kişilerden her birisinin kendisi için ayrı bir tehdit olabileceğini gayet iyi bilir.
●Muhatabıyla Görüşme esnasında telefonu çalarsa arayan kişiyle asla konuşması gereken şeyi konuşmaz, alakasız konulardan bahsedip görüşmeyi geçiştir.
●Futbol konuşulduğunda mutlak suretle Fenerbahçeli olur, Çünkü üzerine en fazla yorum yapılan takımın Fenerbahçe olduğunu gayet iyi bilir.
●Muhatabının kendisinin kullandığı araca binmesi gerektiğinde aracın ruhsatını mutlak suretle gözle görülmeyecek bir yerde saklar
●Aracında kaset, CD ya da şahsına ait evrak ya da eşya bulundurmaz.
●Aracını gerektiğinde hızlı kullanmaktan çekinmez.
●Trafik de sinirlenmez, olağan dışı durumlarda tepkisini yanındaki kişilerle paylaşır.
●Gece yemeklerinde alkol almaması gerektiğini gayet iyi bilir.
●Alkol alması gerektiğinde kendi limitini bildiğini ve aşamayacağını kibarca belirtir.
●Yemek esnasında baş dönmesi, terleme, dil sürçmesi gibi sıra dışı belirtileri olduğu vakit cep telefonunun alarmını zil sesine alır 3 dakika sonrasına kurar ve çalınca sanki biri arıyormuş gibi davranır, konuşma sonunda bir yakınının vefat ettiğini ya da rahatsızlandığını söyleyerek izin ister, kendisine eşlik edilmesine asla izin vermez.
●Buluşulan mekândan ayrıldıktan sonra en yakın sağlık kuruluşuna ulaşması gerekebileceğini asla unutmaz.
●Görüşmelerde zikredilen isimleri ya da numaraları unutmaması için bu isim ve numaraları cep telefonuna anlaşılır biçimde kaydeder.
●Üçüncü şahıslar yanı başında ise asla konuşma imkânı vermez, ilk sözü kendisi söyler ve karşısındakiyle konuşmak istemediğini daha ilk sözünle ima etmesini bilir.
●Uzun görüşme ve mülakatlarda en çok konuşan asla kendisi olmaz.
●Başarısız olacağını anladığı durumlarda sınırları zorlamaz, bunun kendisini hataya sevk edeceğini gayet iyi bilir.
●Başarısızlıklarının bireysel çalışmalarda dahi tüm bir gruba mal olacağını gayet iyi bilir.
●Amirlerine olumlu ya da olumsuz gelişmeleri aktarırken konular içinde seçici olmaz bu seçimi ya da değerlendirmeyi yapmak amirlerinin takdiri olduğunu gayet iyi bilir.
●Var oluş amacının kutsal değerlere dayandığı gerçeğini her an hatırlar.
●Fevri davranışlarının grup ya da gruplarca telafi edilmesine sebep olmaz, tek kişilik yaşar tek kişilik iş görür.

Bizden aktarması, sizden gülmesi.

Neden uluslararası standartlarda istihbaratçı yetiştiremediğimizin kanıtları bu satırlarda.

NOT: Makalenin yazarının adı bizde gizli.

Yorumlayın

Your email address will not be published.