PYD konusunda Türkiye ile ABD başta olmak üzere Rusya ve batılı ülkeler arasındaki “terör örgütüdür” “değildir” tartışması bütün hızıyla sürüyor. Aslında ABD gizli belgelerinde PYD için terör örgütü deniliyordu, ancak bir Türk’ün raporuyla Obama yönetimi bu konuda 180 derece dönüş yaptı. Sonrasında da, PYD , ABD için en önemli müttefiklerden biri oldu. İşte detaylar:
ABD, tüm dünyanın gözüne baka baka teröre destek suçu işliyor. Evet, ABD, gizli kayıtlı belgelerinde PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’yi “terör örgütü” olarak görmesine rağmen, şu anki “âli menfaatleri” gereği bunun tersi açıklamalar yapıyor. İşte, ABD gizli belgelerinde PYD ile ilgili “terör örgütü” ifadeleri:
Bu gizli kayıtlı belge, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir iç yazışması. İşeretli bölümde şu ifadeler yer alıyor:
……… (Metinde karartılmış) Şubat 18’de PKK’nın Suriye kolu PYD’nin temsilcilerinden Hüseyin Gocha ile yaptığı görüşmeyi aktardı. Gocha’ya göre PKK Suriyeli Kürtlerin yüzde 80’inini temsil ediyormuş……….. … (Burada Barzani ile olan görüş ayrılıığı ve bu nedenle bir konferansta katılmattan PYD’nin vazgeçmesi anlatılıyor). Gocha, Esad’a karşı ayaklanmanın bir Türkiye inisiyatifi olduğunu söylüyor ve Esad yanlısı olduklarını reddediyor. Gocha, “Biz ancak liderimiz Abdullah Öcalan’dan emir alırız” diyor.
Bu da bir diğer yazışma. Altı çizgili bölümdeki ifade aynen şu:
PYD, Suriye’de PKK ile bağlantılı politik parti…
Şimdi her şey bir kenara ABD’nin şu sorulara yanıt vermesi gerekiyor:
Teröristler örgütler listesinde PKK yer almıyor mu? Alıyor tabii ki… Peki onun dalı, kolu, şubesi dediğin PYD de bu durumda o listede otomatik olarak yer almıyor mu? Şu an PYD’ye verdiğin destek, terörizmi desteklemek olmuyor mu?
Özetle, ABD kendi ayağına sıkıyor…
Fakaaat ABD Dışişlerinda Bakanlığı’nda çalışan bir Türk’ün (ki Suriye ve Irak konularında uzman) hazırladığı raporlar, Obama yönetiminin PYD’ye bakışında önemli bir değişikliğe yol açtı. İşte o Türk:
Bilindiği üzre Suriye ve özellikle PYD konularında ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında soğuk rüzgarlar esiyor. JÖNTÜRK, bu rüzgarların güçlenmesinde ABD’li bir Türk’ün yadsınamaz katkısını gündeme getiriyor.
O yıllar önce ABD’ye gitmiş bir mühendisin (Ö.B.) oğlu. Evet K.B. uzun yıllar ABD Deniz Kuvvetleri’nin çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra Dışişleri Bakanlığı kadrosuna alındı.
Kritik bölgelerde görev üstlendi. Bu arada istihbarat ve törörizm (özellikle Türkiye’deki terörist gruplar) konuları üzerine uzmanlaştı. Irak’ta görev yaptığı sırada (ki birkaç yıl önce bu ülkede görev yapıyordu), Kuzey Irak Kürt yönetiminden PKK’ya kadar (PYD dahil) Kürt gruplarla çok yakın ilişkiler kurdu.
Halen Washington’da görev yapan K.B., özellikle Irak ve Suriye’ye ilişkin yazdığı raporlarla ABD’nin bölgeye ilişkin son politikalarının belirlenmesinde etkin bir rol oynadı.
K.B., son olarak Ayn el Arab’da (Kobani) IŞİD’e karşı savaşan PYD (PKK yanlısı örgüt) ile ABD arasındaki ilişkilerin başlatılmasında yazdığı raporlarla etkili oldu.
Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin en çok güvendiği isimlerden biri olan K.B., CIA için de Türkiye ve bölgeye ilişkin raporlar hazırlıyor.
Özetle, ABD ile Türkiye’nin, Suriye, PYD konularında papaz olmalarında bir Türk’ün de katkısı bulunuyor.