Muhbir Edward Snowden pandonanın kutusunu açtı ve şu an ortalık toz duman. Dünya gündeminin bir numaralı gündem maddesi ABD’nin müttefiklerinin liderlerini bile yıllardır dinlediğinin ortaya çıkması ve bunun yarattığı huzursuzluk. Türkiye’de ise bu konuda birkaç haber ve yorum dışında tam bir ketumluk var. Oysa, Snowden’in ifşa ettiği son belgeler, Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ile Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) ortaklaşa kuruluşu Özel Derleme Servisi’nin (SCS) Ankara ve İstanbul merkezli olarak Türkiye’de dinleme faaliyetlerinde bulunduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Aslında, batılı liderlerin kimliklerinin açıklanması dışında ABD’nin dinleme faaliyetlerine ilişkin bilgiler pek yeni değil. Nitekim JÖNTÜRK, geçen temmuz ayında “Türkiye Ankara’nın kalbinden dinlendi” başlığıyla bir haber yayımlamış ve ABD’nin dinleme üssünün koordinatlarını bile vermişti (TIKLAYIN).
Snowden’in son ifşaatları ise bu dinleme faaliyetlerinin daha da detaylandırılmış hali. Almanya Başbakanı Merkel’in telefonlarının dinlenmiş olması işin popüler yanını oluştururken son ifşaatlarda en çok dikkati çeken ABD’nin dünya çapında yaptığı dinlemenin ülkeler bazındaki merkezlerinin de açıklanmış olması.
Fakaaaat, dinleme merkezlerine ilişkin belgeler bile birkaç gün içinde sansürlendi. Alman Der Spiegel dergisi, dinleme üslerini önce sansürsüz verdi sonra ise ne hikmetse sansürleyerek yayımladı.
JÖNTÜRK, işte bu çok önemli belgeyi sansürsüz olarak yayımlıyor:
Yukarıdaki şekil CIA ve NSA’nın 1970’lerde ortaklaşa oluşturdukları dünya çapında dinlemenin koordine edildiği Özel Derleme Merkezi’nin üslerini gösteriyor.
Şekilde görüldüğü gibi dinleme merkezlerinin bulunduğu şehirler kırmızı, sarı, yeşil, beyaz ve gri renklerde. Ankara ve İstanbul beyaz olarak renklendirilmiş. Beyaz renkle gösterilen tüm merkezlerde ABD kendi dinleme ekibini bulunduruyor. Kırmızılar aktif inceleme , sarılar uzaktan kumanda ile dinleme, yeşiller teknik destek, griler de faal olmayan merkezleri gösteriyor.
Snowden’in arşivinden çıkan son belgelerde dinlemenin Einstein adı verilen antenler aracılığıyla yapıldığı da ortaya çıkmış durumda. Dinleme sisteminin genel adı da Castanet (bkz. en üstteki şekil).
Buraya kadar işin teknik kısmı.
Gelelim Türkiye’de kimlerin dinlendiğine…
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan, 2002 yılından bu yana tüm kuvvet komutanları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP’nin tüm lider kadrosu, Yüksek Yargı üyeleri bu dinlemeden nasibini almış. Bu kayıtların tamamı şu an ABD’de CIA ve NSA arşivlerinde.
Ha bu arada bu dinleme faaliyetleri için Türkiye’de bazı kurum ve kuruluşların da desteği alınmış.
Bunlar içinde bir dönem F Tipi yapılanmasıyla dikkati çeken Emniyet İstihbarat ve Jandarma İstihbarat da bulunuyor.
Hal böyle olunca da insan, Erdoğan’ın dinlenmesinde ve bu kayıtların bir yerlerde bir şekilde depolanmasında F Tipi yapılanmanın payı nedir diye sormadan edemiyor.