Skandalı uluslararası planda duyuran OCCRP (Organized Crime and Corruption Reporting Project – Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi) sitesi oldu. Sitedeki haberden yola çıkan Kemal Kılıçdaroğlu ise isim vermedi, ama AKP’li bir bakanın adının uluslararası yasa ve ahlak dışı ilişkileri olduğundan bahsederek konuyu Türkiye’ye taşıdı.
Evet bahse konu o bakan şu an Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Mevlüt Çavuşoğlu.
Skandalın gelişimi de şöyle:
Ukrayna’da dönemin (2010-2012 yılları) Devlet Başkanı Yanukoviç muhalefet lideri Timoşenko’yu hapsettirmesi nedeniyle AB ile gerilim yaşıyor ve Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında imzalanacak işbirliği anlaşmasının tehlikeye girmemesi için başdanışmanı Serhiy Lovochkin aracılığıyla ABD’li lobici Paul Manafort ile anlaşıyor.
Manafort da Ukrayna lehine lobi yapmaları için bir o dönem Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı görevini yürüten Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanısıra İtalya Eski Cumhurbaşkanı Romano Prodi, Polonya eski Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski ve eski Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer ile anlaşıyor. Bu üçlü’ye 700 bin Euro, Türk siyasetçiye ise 230 bin Euro ödeme yapılıyor. Karşılığında Ukrayna’nın AB ile ilişkilerinin Timoşenko’nun hapis sürecinden etkilenmemesi için Avrupalı siyasetçiler üzerinde lobi faaliyetleri hizmeti alınıyor.
Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki ilişkilerini kullanarak Ukrayna ile AB’nin anlaşma yapması için büyük bir uğraş veriyor (Anlaşma 2014 yılında yapıldı).
Çavuşoğlu 2012 yılında Ukrayna’da yapılan seçimlere de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin gönderdiği heyette de yer alıyor ve “gizli lobicilik” faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor (Yanukoviç karşıtı açıklamaları kınıyor, heyetteki diğer üyeleri seçimlere hile karıştırılmadığı -ki tersine görüşler var- yönünde ikna etmeye çalışıyor ve raporunda her şeyi güllük gülistanlık olarak gösteriyor.)
Bu skandala ilişkin detaylar Paul Manafort’un evine yapılan baskınlarda ele geçirilen e-postalardan ortaya çıktı.
ABD Başkanı Trump’ın seçim kampanyasında kampanya direktörü olarak da çalışan Manaford yasa dışı faaliyetleri nedeniyle tutuklanmış ve 47 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.