ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden biri olan Suudi Arabistan ile ilgili tarihi kayıtlar ilginç bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Kayıtlar Suudi Arabistan’ın resmi mezhebi (gayriresmi de denilebilir) kurucusu Muhammed bin Abdulvehab’ın Sabetaycı olduğunu gösteriyor. İşin ilginci bu resmi kayıtların dışındaki birçok kaynak da benzer sonuca ulaşıyor. İşte detaylar:
Saddam Hüseyin döneminde Irak istihbaratının hazırladığı ve savaştan sonra ABD’nin açıkladığı “Vahhabilik Tehlikesi ve Kökeni” adlı raporda Suudi Arabistan’ın Sabetaycı bir lider tarafından kurulduğunun altı çiziliyor. Bu tutanaklardan başka Vahhabilik mezhebini ve Suudi Arabistan’ın kökenini araştıran pekçok kişi de benzer sonuçlara ulaşıyor.
Irak İstihbarat Servisi raporlarında Vahhabilik mezhebinin Batı’nın çıkarlarına hizmet etmek ve İslamı zayıflatmak için çalıştığı iddia ediliyor.Rapora göre 18. yüzyılda Ortadoğu’ya gönderilen bir İngiliz ajan olan Hamprey, Suudi Arabistan devleti ve Vahhabilik mezhebinin kurucusu olan Muhammed bin Abdulvehab ile temasa geçer.
O dönemde Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olan bölgedeki Araplar, İngiltere’nin desteğini alan Abdülvehab ve onun etkilediği Suud ailesinin lideri önderliğinde ayaklanırlar. Bu ayaklanma bastırılır, Vahhabiliği benimseyen Suud ailesi daha sonra birkaç kez daha Osmanlı’ya karşı ayaklanmanın başını çeker ve yine İngiltere’nin desteğiyle 1926 yılında Suud ailesinden Abdülaziz bin Suud Hicaz Kralı olarak taç giyer, ülke 1932 yılında da Suudi Arabistan olur.
Abdülvehab’ın kurduğu Vahhabizm böylece Suudi Arabistan’ın resmi mezhebi haline gelir. Suudi Arabistan’ın şimdiki Kralı Abdullah bin Abdulaziz, Suud sülelasinden gelmektedir.
Sözkonusu istihbarat raporunda Suud ailesinin köklerinin ve Abdulvehab’ın kendisinin Türkiye’den göç etmiş kripto Yahudiler oldukları müteakip kereler tekrarlanıyor.Osmanlı İmparatorluğu döneminde Amiral Eyüp Sabri Paşa’nın yazdığı bir rapor da sanki Irak İstihbarat Servisi’nin iddialarının esin kaynağı niteliğindedir.
Eyüp Sabri Paşa, Vahhabizm’in kurucusu Abdulvehab ve Suud ailesinin Yahudi olduklarını raporu aracılığıyla Padişah’a iletmiş.Uzman tarihçi Prof. Dr. Mustafa Turan da Sabetaycılar ile ilgili yaptığı araştırmada, Muhammed bin Abdülvehab’ın Yahudi kökenli olduğunu belirtiyor.
Turan’a göre, Abdulvehab’ın dedesi Süleyman Bursa’daki Sabetaycı Yahudi cemiyetine bağlıydı ve asıl adı da Shulman’dı. Daha sonra Şam’a yerleşen Süleyman, Müslümanlığı din olarak kabul eder ancak büyücü olduğu gerekçesiyle Şam’dan sürülür.
Mısır’a kaçan Süleyman, burada da dışlanır ve Hicaz’a gider. Abdülvehab, işte bu evlilikten doğar.Arap yazar Nasır El-Said de bu iddialara ek olarak Suud ailesinin Abdülvehab’ın ve kendilerinin soy ağaçlarının saklanması için Kahire 1943 yılında yüklü bir para ödediklerini ileri sürer.
Yazara göre Suudlar’ın Hz. Muhammed’in soyundan geldiklerine ilişkin iddialar da bu esnada kurgulanır. Birçok farklı kaynak ve kişinin kaleme aldığı yazılarda tek bir ortak nokta bulunuyor. O da Suudi Arabistan’ın kurucularının Yahudi kökenli oldukları.
Suudi Arabistan’ın ABD ve İsrail’e bağımlı bir şekilde hareket etmesinin altında bu gerçek yatıyor olabilir mi?