Ona “Casus” lakabını bir dönem ekonomik danışmanlığını yaptığı Filistin’in efsane lideri Yaser Arafat verdi. Arafat’ın ölümünün ardından Filistin hazinesini soyup soğana çevirdi ve kayıplara karıştı. Kürt kökenli. Muhammed Raşit, Halid Salam adlarıyla biliniyor. Hem FETÖ kurmaylarıyla hem de AKP’den bazı isimlerle sıkı fıkı ve “tamamen duygusal” ilişkileri var (Özellikle de petrol ticareti konusunda). MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Sırbistan Cumhurbaşkanı ile yaptığı son görüşmede adı 15 Temmuz darbesiyle birlikte anıldı. İşte JÖNTÜRK farkıyla detaylar:
Muhammed Raşit, Kuzey Irak kökenli küçük bir komünist grubun üyesi olarak Lübnan iç savaşında Filistinliler adına savaşmış. Sonra bir şekilde Arafat ve çevresiyle yakın bir ilişki kurmuş. O çevreye nasıl girdiği bir muamma. Arafat’ın ekonomi danışmanı olmuş ve kısa bür süre sonra buharlaşan 1,5 milyar dolar nedeniyle görevinden uzaklaştırılmış. Sonra nasıl olduysa tekrar Arafat’ın danışmanlığına getirilmiş ve ölene kadar yanında kalmış. Arafat ölünce de, Filistin hazinesinden hortumladığı paralarla sırra kadem basmış.
Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında özellikle yandaş basın tarafından adı sık sık gündeme getirilen ve şu an sürgünde olan şaibeli Filistin El Fetih grubu liderlerinden Muhammed Dahlan ile de çok yakın ilişkisi olduğu biliniyor Muhammed Raşit’in.
Şu anki Filistin yönetimi tarafından hakkında yakalama kararı olan Raşit, Kanada ve Mısır pasaportları taşıyor. Dahlan ile birlikte Sırbistan ve Karadağ’da soru işaretleriyle dolu ticari faaliyetlerde bulunuyor. Bu faaliyetlerin bir ucu Birleşik Arap Emirlikleri’ne (ki 15 Temmuz darbe girişiminin ardındaki finansal güç olduğu yazılıp çiziliyor) bir ucu İsrail’e dayanıyor.
Nitekim 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce Raşit, beraberinde bir grupla İsrail’e gidiyor ve Kudüs’teki King David Hoteli’ne yerleşiyor. Burada İsrail istihbarat yetkilileriyle bir görüşme yapan Raşit, daha sonra Hayfa’ya geçiyor. Raşit burada Mossad yetkilileri ve şu an İsrail İletişim Bakanı olan Dürzi kökenli Eyüb Kara ile görüşmeler yapıyor. Raşit daha sonra Erbil’e gidiyor.
Irak ve Suriye’den yapılan petrol kaçakçılığının Erbil ayağının başında Muhammet Raşit ve ekibinin olduğu biliniyor; tabii Barzani çevresi yemlenerek. Bu ticarette Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın siyasete atılmadan önce görev yaptığı holdingin de rol aldığı iç ve dış basın tarafından gündeme getirilmişti.
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre, Muhammet Raşit’in girişimleriyle 15 Temmuz öncesinde darbe girişimine katılacak komuta kademesi için açılan offshore hesaplara külliyetli miktarda para transferleri yapılıyor.
Peki bu paraların kaynağı ne?
İşte burada Sırbistan ve BAE ilişkileri çok etkin bir rol oynuyor. BAE, Türkiye’nin Balkanlar’daki nüfuzunu kırmak isteyen Sırbistan ile Dahlan ve Raşit üzerinden yakınlaşıyor. Bu ülkede yaptığı yatırımlar karşılığı Sırbistan’dan aldığı silahları, yine Dahlan ve Raşit üzerinden bölgede satıyor.İşte bu ticaretten elde edilen gelirin bir bölümü darbecilere aktarılıyor.
Bu konuda geçen bir yıl içinde Türk istihbaratanın eline “kuvvetle muhtemel” doğrulukta çok sayıda istihbari bilgi geçiyor.
Sonuçta da MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bu konuları Belgrad’da Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile kapalı kapılar ardında görüşüyor.
Peki bu görüşmeden bir sonuç çıkar mı? En azından 15 Temmuz darbesiyle ilgili bazı sırlar aydınlanır mı?
Pek muhtemel gözükmüyor..
Çünkü Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in, BAE Veliahtı Muhammed bin-Zayed ve de Muhammed Dahlan’ın birlikte görüntülendiği şu fotoğraf, “kuvvetle muhtemel” doğruluğun zor olduğunu gösteriyor.
Ha unutmadan, Vucic, o makama Türk ve müslüman düşmanlığını hep ön planda tutarak gelmiş biri.