Konu, tam rahmetli Aziz Nesin’lik. Bir ülkenin (malum ülke) bir ilinde vali, emniyet müdürü, jandarma komutanı ve gizli servis şefi “İl Emniyet Komisyon Toplantısı” nda biraraya geliyorlar:
Vali: “Buyur, buyur… Şöyle geç Müdür Bey, hoşgeldin…”
Emniyet Müdürü: “Hoş bulduk Sayın Valim. Arkadaşlar henüz gelmediler mi?”
Vali: “Gelirler, gelirler… Hem ben onlara, toplantı on beş dakika sonra başlayacakmış gibi saat verdim. Seninle konuşacaklarım var.”
Emniyet Müdürü: “Hayırdır Sayın Valim?”
Vali: “Hayır, hayır! Hani senin kulağın deliktir diye bir sorayım dedim. Ne olacak bu bizim tayinler, Müdür Bey?”
Emniyet Müdürü: “Sormayın Sayın Valim! Aynı dert bende de var. Bir iyi, bir kötü haber uçuruyorlar. Hangisine inanacağımızı şaşırdık valla!”
Vali: “Sen yine onlarla irtibatı kesme. Sakata gelmeyelim!..”
Emniyet Müdürü: “Olur Sayın Valim! Takip ederim. Aaaa! İşte komutan da geldi.”
Vali: “Gel, gel… Sen şöyle otur Komutan. Erken gelen oturur değil mi? Heh, heh!..”
Komutan: “Sağolun Sayın Valim. Nasılsınız?”
Vali: “İyiyim, iyiyim. Teşekkür ederim. Bizim hanım da teşekkürlerini iletti.”
Komutan: “Sağolsunlar!”
Vali: “Pek güzel bir gün olmuş. Kameriye altı, serinlik ohh… Artık hanımlar bütün günlerini orada yapsınlar diyor. Haa, havuzdaki balıklar duruyor mu?”
Komutan: “Duruyor Sayın Valim.”
”Rakı içsek”
Emniyet Müdürü: “Ne o Komutan? Bir de şu müdür kardeşini davet etsen, şöyle rakılar açsak. Hem ben bizim kayınçoyu da getiririm. Bir güzel sesi var oğlanın; Tatlıses yanında halt etmiş.”
Komutan: “Düşünürüz bir şeyler.”
Emniyet Müdürü: “Oooo… İşte Şefimiz de teşrif etti. hep böyle geç kalır Sayın Valim. Ona kırk kere söyledim. Vilayetin önünde park et diye. Dinlemez, hep gider arka sokaklara park eder. Sonra da böyle geç kalır.”
Gizli Servis Şefi: “Ne yapalım, kurallar böyle Müdür Bey. Ama bugün o sebepten geç kalmadım. Sevindirici bir haber aldım da…”
Vali: “Ne haberi aldın? Tayin falan mı yoksa?”
Emniyet Müdürü: “Bize de söyle bilelim Şefim. Merakta bırakma.”
Gizli Servis Şefi: “Yok canım öyle sizin merak ettiğiniz cinsten değil. Hani bizim bekçi köpeği vardı ya… Hani, komutanın köpeği ile çiftleştirdiğimiz… İşte o hamileymiş. Veteriner Müdürü biraz önce telefon etti..”
Komutan: “Haa… Neyse.. Biz de şey zannettik. Allah analı babalı büyütsün.”
Vali: “Müdür Bey başlayalım isterseniz…”
Emniyet Müdürü: “Başlayalım Sayın Valim.”
Kahve alarmı
Vali: “Dur, dur… Başlamadan önce ne içecekseniz söyleyin. Malum, anca getirirler…”
Emniyet Müdürü: “Alışkanlığı bozmayalım Sayın Valim. Hepimiz sizin gibi orta şekerli içiyoruz. Hani şu özel kahvenizden…”
Vali: “Anladım anladım… Ama o da ha bitti ha bitecek. Son zamanlarda gelen giden çok oluyor da…”
Emniyet Müdürü: “Onu bana değil Komutana söyleyin Sayın Valim.”
Vali: “Duydunuz mu Komutan?”
Komutan: “Hay hay Sayın Valim. Bakarız bir ara icabına…”
Gizli Servis Şefi: “Sayın Valim, artık konuya girsek. Aldığımız önemli bir istihbarata göre…”
Vali: “Dur, dur… Önce Müdür Bey kendi raporunu okusun bakalım. Oku Müdür Bey…”
Emniyet Müdürü: “Emredersiniz Sayın Valim. Geçen ay içerisinde ilimiz sorumluluk sahası içerisinde… Bak cahil herife iki kere ‘içerisinde’ yazmış… Adam olmaz bunlar sayın Valim. İçerisinde yapılan denetim faaliyetleri esnasında tespit edilen ve mahalli karakollara intikal etmiş vaka sayısı 193′tür. Bir önceki aya göre epey azaldı Sayın Valim. İlimizde 11 dolandırıcılk, 28 söğüşçülük, 6 kapkaççılık, 33 adi hırsızlık, 4 kaldırımcılık, 16 şıkşıkçılık…”
Vali: “Dur, dur.. Hep unutuyorum. Neydi bu şıkşıkçılık?”
Emniyet Müdürü: “Hani bul karayı al parayı vardı ya işte o Sayın Valim.”
Vali: “Tamam tamam hatırladım. Devam et…”
Emniyet Müdürü: “Devam edeyim de Sayın Valim kahveler geldi.”
Vali: “Ooo… Mola zamanı. Ne derler şefim.. Siz bilirsiniz?”
Gizli Servis Şefi: “Antrakt, Sayın Valim.” (Bu esnada içeri Vali’nin sekreteri girer)
Sekreter: “Sayın Valim. Şu yazılar ve de bunlar… İmzalamanız için…”
Vali: “Dur be kızım sıkboğaz etme. Görüyorsun burada önemli konular konuşuyoruz..”
Sekreter: “Özür dilerim Sayın Valim.”
Vali: “Kalsın kalsın… Bir ara bakar imzalarım.”
İstibarat mı falcı mı
Emniyet Müdürü : “Devam ediyorum Sayın Valim… 9 adet tırnakçılık ve 21 tane de falcılık olayı tespit edilmiştir. Gerisi mühim değil, küfürleşme falan filan…”
Vali: “Yahu bak iyi hatırıma getirdin. Hani bir kadın vardı, bakla falına iyi bakıyordu. Nerede şimdi o?”
Emniyet Müdürü: “Ooo!… Gideli çok oldu Sayın Valim. İstanbul’da sosyete falcısı olmuş diyorlar, paraya paraya demiyormuş.”
Vali: “Deme yahu… Nereden nereye? Onun falı çıktıydı biliyor musun?”
Gizli Servis Şefi: “Sayın Valim çok özür dilerim, ama bizim on dakika sonra önemli bir işimiz var Komutanla…”
Emniyet Müdürü: “Ne o şefim yine gizli işler ha?”
Gizli Servis Şefi: “Olur mu hiç Müdür Bey! Beraberce takip ettiğimiz önemli bir konu var da…”
Emniyet Müdürü: “Bilirim bilirim!.. Bayılıyorum sizin çalışma tarzınıza. Çat burada çat orada…”
Gizli Servis Şefi: “Görevimizi yapıyoruz Müdür Bey!”
Vali: “Gidin gidin… İlave edeceğiniz, söyleyeceğiniz bir şey var mı Müdür Bey?”
Emniyet Müdürü: “Yok, Sayın Valim..”
Vali: “O zaman beyler hepinize teşekkür ediyorum. Bu ayın Emniyet Komisyonu Toplantısı sona ermiştir.”
İşte aynen böyle. Bir ülkenin bir ilinin Emniyet Komisyon Toplantısı’nda bu denli önemli konular ele alındı. Kim korkar ki artık dış ve iç tehditlerden!!!