Evet, Sedat Peker, uyuşturucu baronu Orhan Adıbelli’nin 4 Ağustos 2020 tarihinde Kayseri’de öldürülmesinin sorumlusu olarak eski İçiçleri Bakanı Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar’a işaret etti.
Orhan Adıbelli, 2011 yılında Belçika’nın Antwerp Limanı’nda “hack”laycılardan oluşturduğu bir çete ile kokain ve eroin ticaretinden (hırsızlığından demek daha doğru) büyük bir vurguna imza atmış ve daha sonra Türkiye’ye kaçmıştı (Türkiye’de iş insanı olarak biliniyordu).
“Hack”layıcılar, tehdit ve para ile Antwerp limanında başkalarına ait uyuşturucuların bulunduğu konteynırları, geliştirdikleri yazılım ve donanımla Orhan Adıbelli’nin almasını sağlıyorlardı.
Adıbelli’nin 2011-2012 yılları arasındaki bu operasyondan 50 milyon dolara yakın vurgun yaptığı biliniyor.
Orhan Adıbelli’nin o dönem yanındaki en önemli isim, Hollanda’nın Arnhem kentinde popüler casusluk ürünleri satılan bir mağazanın sahibi Ahmet Okul.
Öyle ki Okul, “hack”layıcıların koordinasyonundan gerekirse sertçe tehdit edilmelerine kadar birçok konuda başrolde.
Okul, Antwerp limanındaki soygun bütün hızıyla sürerken Türkiye’de ve Kuzey Irak’ta casusluk ürünleri satan mağazalar açıyor.
2012 yılında Hollanda ve Belçika polisinin uyuşturucu soygununa uyandığını anlayan Adıbelli ve Okul, cukkaladıkları servetle Türkiye’ye kaçıyor.
Polisin yanı sıra yüklü miktarda uyuşturucularını çaldıkları baronlar da peşlerinde tabii ki…
Türkiye’de ikili iş insanı rolüne soyunuyor. Adıbelli, Kayseri’de Çimento fabrikası alıyor, memleketi Yozgat’ta, Konya’da, Kocaeli’nde yatırım yapıyor.
Okul da, özellikle bilgi teknolojileri ve casusluk ürünleri işlerini sürdürüyor.
Bunları yaparken Türkiye’de bazı çevrelerden de destek görüyorlar, iş insanları olarak medya organlarında boy gösteriyorlar; özellikle mallarını çaldıkları uyuşturucu baronlarının nefeslerini enselerinde hissetmelerine rağmen.
Nitekim Orhan Adıbelli, 4 Ağustos 2020 tarihinde gündüz vakti sahibi olduğu Kayseri Çimento A.Ş.’nin bahçesinde 26 yaşındaki Emrah Yıldırım tarafından kurşunlanarak öldürülüyor.
Yakalanan tetikçi, birkaç isim veriyor, ancak gerçek azmettiriciler karanlıkta kalıyor.
Sedat Peker’e göre cinayet
Orhan Adıbelli, Türkiye’ye kaçtıktan sonra Avrupa’da zulaladığı uyuşturucuları satmaya çalışıyordu. Bunun için Elazığlı Murat Boyracı ile anlaştı. Murat Boyracı, uyuşturucuları sattıktan sonra parayı Türkiye’ye getirdi ama Orhan Adıbelli’ye vermedi, İstanbul’da bir mafya patronuyla anlaşma yaptı.
Adıbelli, bunun üzerine Mehmet Ağar’dan yardım istedi. Çünkü gücünün İstanbul’daki o mafya patronuna yetmeyeceğini biliyordu ve Murat Boyracı’nın Tolga Ağar’ın ortağı olduğundan hareketle Mehmet Ağar’ın yardım edeceğini umuyordu.
Fakat işler umduğu gibi gitmedi, Mehmet Ağar, Adıbelli’ye dirsek gösterip, o mafya lideri ve Murat Boyracı ile ortak hareket etti.
İşte bu ortaklık Adıbelli’nin sonunu getirdi.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Adıbelli’nin sağ kolu casusluk meraklısı Ahmet Okul ise sırra kadem basmış durumda.
Halbuki, asıl meselenin özüne o vakıf.
Bizden söylemesi…