JÖNTÜRK klavyeleri haber bombardımanını sürdürüyor. Sırada şimdi, gündemin tartışılan konularından “Türkiye’de bazı medya organlarının ABD’den fonlanması” ve bunun perde arkası var.
Bilindiği üzre, ABD’li Chrest Vakfı’nın Türkiye’nin özellikle liberal geçinen aralarında Hasan Cemal, Ruşen Çakır gibi isimlerin de olduğu gazetecilerinin yönettiği medya kuruluşlarını fonladığı ortaya çıkmıştı.
Chrest Vakfı, 1999 yılından beri faaliyette, ancak gelir kaynakları, yöneticilerinin faaliyetleri öyle olması gerektiği gibi şeffaf değil.
Vakfı, bir aile işletmesi niteliğinde ve başkanlığını Lou Anne King Jensen ve başkan yardımcılığını da eşi Jeffrey J. Jensen yürütüyor.
İlginçtir, vakıf ABD dışında yalnızca Türkiye’de bazı projeleri destekliyor.
Şimdi burada bir parantez açalım ve projektörlerimizi Lou Anne King Jensen’e yöneltelim.
İngilizce ve Sosyal Hizmet alanlarında duble diploma sahibi Lou Anne King Jensen’in şöyle bir geçmişi karıştırıldığında karşımıza İlluminati’nin (dünyayı yönetenler diyebilirsiniz) en önemli saç ayaklarından ABD’nin ünlü ve şaibeli Dış İlişkiler Konseyi (CFR) çıkıyor.
O CFR ki, bir yöneticisinin (Henri Barkey) deyimiyle “AKP ile işbirliği yapıp Türk ordusunu kafeslemeleriyle” övünen bir yer.
O CFR ki, Erdoğan’a Kürt açılımı başta olmak üzere birçok konuda ev ödevleri veren bir kuruluş (CFR’ın kurucusu İlluminati’nin en önemli isimlerinden David Rockefeller ile Erdoğan arasındaki derin ilişki için TIKLAYIN).
…Ve bu kuruluş CIA ile birlikte dünya genelinde geniş çaplı bir devşirme operasyonunun da uygulayıcısı.
Günümüzde geleneksel istihbarat uygulamaları yetersiz kalınca, CIA, tüm dünyada “İşbirlikçi İstihbarat” (Collaborative Intelligence) paradigmasını uygulamaya koymuştu.
Burada amaç, her ülkede seçilmiş akademisyenleri, iş insanlarını, gazetecileri bir araya getirip, onların fikirlerinden yararlanarak, günün gelişen olaylarını daha geniş bir perspektifle analiz etmekti.
CIA bu konuda ilk adımları 2000’li yılların başlarında Harvard Üniversitesi ve Rand Corporation’ın katkılarıyla attı ve Küresel Gelecekler Ortaklığı’nı (Global Futures Partnership-GFP) hayata geçirdi.
GFP, özellikle güvenlik ve istihbarat konularında dünya üzerinde açık, çok taraflı, çok sektörlü bir şebeke oluşturmayı hedefliyordu.
Başarılı olunması üzerine şebeke, CFR bünyesine aktarıldı ve “Konseyler Konseyi” olarak adlandırılarak hizmet vermeye başladı.
Konseyler Konseyi, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede yapılandı ve buralarda yapılan değerlendirmeler, CIA’nın global istihbarat analizlerine katkı için kullanılmaya başlandı.
Bu yapılanmanın Türkiye ayağı Rahmi Koç’un girişimleriyle kurulan Global İlişkiler Forumu (GİF) oldu.
İşte bu forum, Türkiye’de hangi medya kuruluşlarına destek verileceğini belirliyor ve CFR’daki merkez üssünden çıkan onayla Chrest Foundation gibi vakıflar üzerinden fonlar Türkiye’ye gönderiliyor.
Ha bu arada Chrest Vakfı’nın yöneticilerinin kayıtlarda gösterilen ticari adreslerinin hemen hemen hepsi tabela niteliğinde.
…Ve Vakıf, gelir kaynaklarıyla ilgili en küçük bir açıklama yapmaktan kaçınıyor.
Bu durumda da bu değirmenin suyu CIA-CFR ortaklığından mı geliyor diye sormak elzem oluyor.
Bizden aktarması..
NOT: Bu arada Chrest’in fonlaması, Katar’dan, Örtülü Ödenek’ten yandaş medyaya verilen desteklerin yanında çok az kalıyor. Bunu da belirtelim de…
