ilmeden bilmece çözülmüyor. Bilince bulmaca kolay çözülüyor. Bilmek ise sabır ve araştırma istiyor. Türkiye’de AKP’nin nasıııl iktidara geldiğini ya da Fethullah Gülen cemaatinin ABD’de nasıl kolayca örgütlendiğini anlamak için de bilgi gerekiyor. Bilgiye ulaşıldığında da düğüm kolayca çözülüyor. JÖNTÜRK’ün ulaştığı CIA’nin İslamiyet Raporu da AKP ve Gülen’in kodlarını çözmeye yarayan bilgileri içeriyor. İşte o rapor (Her eve lazım olduğunu düşünerek yeniden yayımlıyoruz. Copy-paste edip saklayın):
CIA’nin 88 sayfalık raporunun girişinde şu cümleler dikkat çekiyor:
“İslam Dünyası kendi değerlerini ve doğasını tanımlamanın kavgasını yaşıyor. Peki ABD’nin bu kavgadaki öncelikleri neler? Önce İslamiyet’ten kaynaklanan şiddetin önlenmesi, sonra ABD’nin İslamiyet’e karşı olduğu imajından kaçınılması ve daha sonra da İslam dünyasının demokratikleştirilmesine yönelik atılacak radikal adımların planlanması…
İslam dünyası şu an gelişememe ve globalleşme ile uyumsuzluk sorunlarıyla boğuşuyor ve bugüne kadar İslam dünyasında çare için bulunan milliyetçilik, Pan-Arabizm, İslam devrimi vb. kavramların da bu çözümde yetersiz kaldıkları görülüyor.”
Bu tanımlamadan sonra raporda İslam dünyası 4 başlıkta şöyle kategorize ediliyor:
“1) Köktendinciler: Demokratik değerleri redderler ve İslami değerlerle yönetilen otoriter bir devlet biçiminden yanadğrlar.
2) Tutucular: Muhafazakar bir toplum isterler ve modernleşme ve değişim konularına kuşkulu yaklaşırlar.
3) Ilımlılar: İslam dünyasınınn, globalleşmenin bir parçası olmasından yanadırlar ve İslamda reform ve modernleşme isterler.
4) Laikler: Din ve devlet işlerinin ayrılmasından, Batı türü demokrasiden yanadırlar ve dini kişisel düzeye indirgemeye çalışırlar.”
Bu kategorilendirmenin ardından ABD yönetiminin yapması gerekenler raporda şöyle sıralanıyor:
“Önce “Ilımlı İslamc1lar” desteklenecek: Çalışmalarının ve görüşlerinin yay1 yaygınlaştırılması için maddi katkı yapılacak, daha geniş kitlelere ve özellikle gençlere ulaşmaları teşvik edilecek, sivil toplum kuruluşları kurmalarına, eğitim için yer bulmalarına ve politik süreç içinde gelişmelerine destek olunacak, görüşlerini yaymak için web sitesi, okul, enstitüler kurmalarının önü açılacak ve Ilımlı İslamın kitlelerin alternatifi olması sağlanacak.
Köktendincilere karşı tutucular desteklenecek: Bu amaçla, her iki grubun ittifak kurmalarınınn önüne geçilecek, tutucularla Ilımlı İslamcıların ittifak kurmaları sağlanacak ve tutucu eğitim kurumlarğnda Ilımlı İslamcıların görüşlerinin yayılmasına çalışılacak, tutucu İslamcılar arasında özellikle Sufizm’in taban bulması için uğraşılacak.
Laikler, duruma göre desteklenecek: Laikler’in köktendinci tehlike karşısında ABD ile aynı görüşte olmaları için uğraşılacak ve bu durum laiklerin milliyetçilik ve sol akımlara yanaşmaları önlenerek gerçekleştirilecek.
Köktendincilerle etkili mücadele edilecek: Köktendincilerin terör eylemleri sürekli gündemde tutulacak, gazetecilerin köktendinci akımlar içindeki yolsuzlukları, baskıları,moralsizliği sürekli gündemde tutmaları sağlanacak, aralarındaki bölünmeler hızlandırılacak.”
Raporun daha sonraki bölümlerinde kategoriler daha detaylı olarak anlatılıyor ve Türkiye’yi ilgilendiren bölümler başlıyor.
Örneğin Köktendinci gruplar arasında El Kaide ile birlikte Kaplancılar da sayılıyor. Laik kategoriye en iyi örnek olarak Türkiye’dekiKemalistler gösteriliyor ve aslında milliyetçilik vb akımlar nedeniyle laiklerin ABD’ye çok yakın bakmadıkları da raporda yer al1yor.
Peki bu durumda en iyi ittifak yapılacak grup olarak olarak hangisi kalıyor?
Rapora göre bu durumda en iyi ittifak Ilımlı İslamcılarla gerçekleştirilebilir… Ve sıkı durun raporun 38. sayfasında Ilımlı İslamcı olarak Türkiye’den Fethullah Gülen’in adı örnek olarak veriliyor. 39. sayfada da Ilımlı İslamcıların en büyük eksikliklerinden birinin “ekonomik güç” olduğu vurgulanğyor ve maddi açıdan desteklenmeleri isteniyor.
Raporda Türkiye’nin Ilımlı İslam için iyi bir model oluşturduğu tespitinde bulunularak, bu konuda Türkiye’deki iktidarın desteklenmesi gerektiğinin de altı çiziliyor.
Raporun daha sonraki bölümlerinde kategorilendirilen İslami grupların, kadın, evlilik, cihad, demokrasi, eğitim vb. konulara nasıl baktıkları da ayrıntılarıyla inceleniyor.
Raporun son bölümünde “Derin Strateji” başlığı altında da, ilk başta verilen “Yapılacaklar” daha da detaylandırılıyor.
Burada en ilgi çekici olanı da, “Ilımlı İslami bir lider oluşturulması” başlığı altında ortaya çıkıyor:
“Ilımlı İslamcılar’ın cesur sivil liderler olmasına çalışılmalı ve demokrasi, insan hakları, kadın hakları konusunda etkili politikalar geliştirmeleri sağlanmalğ. İslamın bir üst kimlik olduğundan çok, insanların kimliklerinin bir parçası olduğu işlenmeli, sivil toplum örgütleri oluşturarak Ilımlı İslamcı liderlere yardım edilmesine çalışılmalı…”
Evet biz burada sadece raporu kısaca özetledik…
Bilmek sabır ve araştırma istiyor. Bilen, bulmacayı daha kolay çözüyor…