Yalan üstüne kuyruklu yalan!

Zehra Develioğlu’nun Gezi Parkı olaylarının doruk noktasında olduğu gün (1 Haziran) Kabataş iskelesinde başörtülü olduğu için direnişçi olduğu söylenen bir grubun saldırısına uğrayıp taciz edildiğini (ki bunu porno film senaryolarını aratmayan ifadelerle anlattı), çocuğunun hırpalandığı söylendi. Olayla ilgili Mobese görüntüleri olduğu hem kendisi hem de bazı yandaş ve de candaş (İsmet Berkan, Balçiçek İlter mesela) mümtaz basın temsilcileri tarafından dillendirildi. Son ortaya çıkan görüntüler (13 Şubat 2014) Zehra Develioğlu’nun anlattıklarının “yalan” olduğunu kanıtladı… Ve JÖNTÜRK Zehra’nın bir diğer yalanını da ortaya çıkardı.


Evet Zehra Fedaioğlu, 18 Haziran 2010 tarihinde AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da şahit olduğu nikah töreninde AKP’li Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun oğlu Ziya ile evlendi.

zehradevelioglu8

…Ve Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olayları ile ilgili olarak “Başörtülü olduğu için bir Belediye Başkanımızın kızı Kabataş’ta taciz edildi, çocuğuna bile saldırdılar” diye konuşunca Zehra Develioğlu’nun adı gündeme geldi.

Ardından bir sürü senaryo sahneye sürüldü.

Zehra Develioğlu’nu bir grup Gezi Parkı direnişçisinin taciz edip dövdüğü söylendi. Sonra Zehra Develioğlu Habertürk’ten Balçiçek İlter’e ‘Ben bir kişinin saldırısına uğradım. Bu konuda Mobese görüntüleri var” diye konuştu.

Bu arada İsmet Berkan ve de özellikle yandaş medyanın yazarları Mobese görüntülerini izlediklerini söylediler.

Zehra Develioğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadede şunları söyledi:

zehradeveliogluifade1
zehradeveliogluifade2
zehradeveliogluifade3

Her nedense Zehra Develioğlu, olay gününden 5 gün sonra cinsel fantezilerle süslü bir ifade veriyordu. Zehra Develioğlu olaydan 5 gün sonra da hem kendisi hem de darp edildiğini söylediği küçük kızı Zeynep için doktor raporu alıyordu.

zehradevelioglurapor1
zeynepdevelioglurapor2

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi Adli Tıp bölümünden alınan doktor raporundaki bulgulara göre Develioğlu’nda sadece, rengi henüz sarıya dönmeye başlamamış bazı basit morluklar tespit edildi. Uzmanlar, kişinin doku özelliğine göre farklılık göstermekle birlikte Develioğlu’ndaki morlukların doktora geldiği gün oluşmuş olması ihtimalinin güçlü oluğunu belirtiyorlar.

Zehra Develioğlu’nun yalnızca bacaklarında oluşan beş morluktan dördü, saldırıyla meydana gelmesi güç olan, bacakların üst iç kısımlarında.

Özetle, Zehra Develioğlu’nun ifadesinde ve olay sonrasında Balçiçek İlter’e anlattıkları ile raporlar birbirine uyuşmuyordu (Balçiçek İlter kolundaki morluklardan bahsetmişti, ancak raporda koldaki morluklardan bahsedilmiyor).

Gelelim bir diğer konuya…

Olayın şiddetle tartışıldığı dönemde Zehra Develioğlu’nun öğrenimini Hollanda’da tamamladığı yazıldı çizildi. JÖNTÜRK’ün edindiği bilgiye göre ise Zehra Develioğlu Merkezi Rotterdam’da bulunan Avrupa İslam Üniversitesi’nin “uzaktan öğrenim” programına kayıtlıydı.

İşte bu konudaki belge (Aşağıdaki tablonun 38′inci sırasında Zehra Develioğlu 2012 yılında kızlık soyadı Fedaioğlu’nu kullanarak Arapça dersinden 80 İngilizceden de 82 almış. Tablonun üzerine ‘uzaktan öğrenim’ programı olduğu belirtiliyor ve işin ilginci öğrencilerin tamamının Türk olması):

zehranotlar1

Notun Avrupa İslam Üniversitesi’ndeki aslı için: Zehra not

Ha unutmadan… Zehra Develioğlu’nun MİT ile pek sıkı fıkı ilişki içinde olduğu da olayın diğer boyutu.

Yorumlayın

Your email address will not be published.