Kabataş iftiracısının röportajı da yalanmış (Kuyruklu yalana devam)

/

Yalan bunların hepsinin ağzına yuva yapmış. ‘Kabataş Yalanı’nın yayılmasını sağlayan röportajı yapan Star gazetesi yazarı Elif Çakır’ın, kendisine “Bunları bu kadın mı anlattı?” diye soran editörüne, “Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım” yanıtını verdiği ortaya çıktı. Çakır ise eleştirilere Twitter adresinden yanıt vererek, “savcılığa röportaj kayıtlarımı vermeye hazırım” diye yazdı.

Söz konusu söyleşinin yayınlandığı Star gazetesinde o dönem politika editörü olarak görev yapan gazeteci Murat Seçkin, Taraf’ta yayınlanan yazısında, o günlerde gazetenin mutfağında yaşananları anlattı. Yaşananlara tanık olan Seçkin’in, bugüne kadar neden sustuğu ise muammasını koruyor.

“Kabataş tacizini gözden okuyan gazeteci” başlıklı yazısında, Gezi Direnişi sürecinde o dönem başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın da “Bir yakınımın gelini… Gezi eylemcileri tarafından Kabataş’ta tacize uğradı… Başörtülü…” sözlerini hatırlatan Seçkin şöyle devam ediyor:

“Erdoğan’ı duyan medya, imam- cemaat ilişkisinin gerektirdiği görev dağılımını bildiren argo atasözünü hatırlayıp başlıyor işaret edilen gelini aramaya… Gelin bulunursa uçaklardan inilmeyecek çünkü… Gelin bulunursa prestij sahibi olunacak… O gelin bulunursa Erdoğan ve başörtülülerin mağduriyeti Gezi Parkı’nı yerle yeksan edecek… O gelin medya için artık kalıcılık demek… O gelin milletvekilliği adaylığının garantisi… O gelin kalıcı yaverliğe giden yolun en önemli basamağı…”

‘Aranan gelin’i o dönem Star’da çalışan Elif Çakır’ın ‘bulduğunu’ belirten Seçkin, “Çakır, ‘gazetecilik’ hünerlerinin hepsini kullanarak gelini nasıl ‘konuşturuyor’ anlatamam… Darp oluyor neredeyse tecavüz, birkaç kişi oluyor 70 deri eldivenli adam… Kadının üstüne işeyeni mi ararsın, pornografik girişimlerde bulunanları mı?.. Röportaj bitiyor ve geriye yayınlanması kalıyor” diyor.

Çakır’ın söz konusu söyleşiyi gazetenin sistemine atmasının ardından, sayfanın editörünün okuduklarını görünce şaşkınlığını gizleyemediğini aktaran Seçkin, sonrasında yaşananları şöyle aktarıyor:

“Bir ara yaptığı büyük haberin coşkusu ve gururuyla yazı işlerine gelen Çakır’a birkaç soru soruyor editör arkadaş. İlk soru şu: Bunları bu kadın mı anlattı?.. Elif’in cevabı: Psikolojik olarak bitmiş durumda… Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım!!!”

Konu ile ilgili tartışmalara Elif Çakır’dan yanıt geldi.

Twitter hesabından eleştirilere yanıt veren Çakır, Zehra Develioğlu’nun savcılık ifadesini Twitter adresinden paylaşarak “Buradan bağımsız ve tarafsız devletin savcılarına sesleniyorum. Kabataş kurguydu diyen kişiyi sorgulayın. Kurgu oldugunu iddia eden o kurguyu ispat etmekle sorumludur. Kim kurguladıysa bunu bilmek hepimizin ama en çok benim hakkım.. Savcılar bunun peşini bırakmamalılar. Ben sadece Z.D’nin anlattıklarını aktardım. Savcılığa roportaj kayıtlarımı vermeye hazırım.” diye yazdı.

Yorumlayın

Your email address will not be published.