Fethullah Gülen’e Kürt kökenli Nurculardan “hain” suçlaması (Yiyin birbirinizi)

Nurcular arasında çok ilginç bir kavga yaşanıyor. Kürt asıllı Nurcular, Fethullah Gülen’i Said-i Kürdi’ye ihanet etmekle ve sözlerini çarpıtmakla suçluyorlar. İşte o kavga:

Her ne kadar gündemin yönlendirilmiş trendlerinin dışında olsa da bu kavga, önümüzdeki süreçte epey ses getirecek görünüyor.

Said-i Kürdi’nin en büyük ardılı  oldukları söylenen Fethullah Gülen ve saz arkadaşlarına, Nurcu cepheden zamanlaması ilginç salvolar atılıyor.

Özellikle Kürt kökenli Nurcular, Said-i Kürdi’nin “Kürt” kimliğini öne çıkarıp,  Türkiye’de politik açıdan çok önemli olan Nurculukta bir eksen kayması yaşanması için uğraş veriyorlar.

Bu harekat tarzının propaganda malzemesi ise Fethullah Gülen’in, Said-i Kürdi’nin eserlerinde tahrifat yaptığına ilişkin sundukları kanıtlar.

İşte o sunulan kanıtlardan bazıları (derlenmiştir):

“SAİDİ NURSİ ÖĞRETİSİ İLE DÜNYA ÇAPINDA GÜÇ VE OTORİTE KAZANAN FETULLAH GÜLEN’İN, CEMAATİN TEMEL KAYNAĞI OLAN RİSALE-İ NUR METİNLERİNDE ÇARPITMA VE DEĞİŞİKLİKLER YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI. SAİD-İ NURSİ EL KURDİ’NİN ÖLÜMÜNDEN SONRA CEMAAT İÇİNDE PATLAK VEREN TARTIŞMA VE GÖRÜŞ AYRILIKLARININ GERİ PLANINDAKİ TEMEL METİNLERDE TAHRİFATLAR BELGELENDİ. GEÇTİĞİMİZ YILLARDA İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILIĞININ RİSALE-İ NUR YAPITLARINDAKİ TAHRİFAT İDDİALARINA İLİŞKİN BİLİRKİŞİ RAPORLARINA YANSIYAN ÇARPITMALARA YENİLERİ EKLENDİ. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN PROF. DR. KAYIHAN İÇEL, PROF. DR. EROL CİHAN VE DOÇ.DR. KÖKSAL BAYRAKTAR GİBİ İSİMLERİN RAPORLARINDA, SÖZLER, LEMALAR, MEKTUBAT, TARİHÇE, MESNEV-İ NURİYE, İŞARAT-ÜL İ’CAZ BAŞTA OLMAK ÜZERE TEMEL RİSALE-İ NUR ESERLERİNDE ÇOK SAYIDA TAHRİFAT SAPTANMIŞTI. ANCAK YENİ ORTAYA ÇIKAN TAHRİFATLAR İSE ÖZELLİKLE RİSALE-İ NUR’LARDA “ATATÜRK”, “KÜRT”, “REJİM” İLE İLGİLİ ÇOĞU KELİMELERİN DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ SU YÜZÜNE ÇIKARDI. SÖZKONUSU METİNLERDE FETULLAH GÜLEN CEMAATİNİN YAPTIĞI ÇARPITMALAR SAİD-İ NURSİ EL KURDİ’NİN KENDİNİ KÜRT VE KÜRDİSTANLI OLARAK TANIMLADIĞI PARÇALAR TAMAMEN ÇIKARTILMIŞ. NURSİ’NİN KÜRTLERE İLİŞKİN METİNLERİNDE YER ALAN SOSYAL VE POLİTİK İFADELER İSE ÇARPITILARAK KÜRT VE KÜRDİSTAN KAVRAMLARI BAŞKA KAVRAMLARLA YER DEĞİŞTİRİLMİŞ.

BU KONUDAKİ SKANDAL TAHRİFATLAR, RİSALE-İ NURLARIN OSMANLICADAN TEKRAR TÜRKÇE’YE ÇEVRİLMESİNE KARAR VEREN KÜRT YAYINCILAR TARAFINDAN AÇIĞA ÇIKARTILDI. BU ÇEVİRİLERDE, FETULLAHÇILARIN ÖZELLİKLE KÜRT KELİMELERİNİ, “VATANDAŞ” YA DA “AZERİ” KAVRAMLARIYLA İKAME ETTİKLERİ BELİRLENDİ. ÖRNEĞİN SAİD-İ NURSİ EL KURDİ’NİN KİTABINDA YER ALAN “EY ASURİLER VE KEYANİLER’İN CİHANGİRLİK ZAMANINDA PİŞDAR KAHRAMAN ASKERLERİ OLAN ARSLAN KÜRTLER” İFADESİ, “EY ESKİ ÇAĞLARIN CİHANGİR ASYA ORDULARININ KAHRAMAN ASKERLERİNİN AHFÂDI OLAN VATANDAŞLARIM VE KARDEŞLERİM!” ŞEKLİNDE TAHRİF EDİLDİ. BUNUNLA DA SINIRLI OLMAYAN TAHRİFATLAR, ÖZELLİKLE REJİMİN VE SAĞ SİYASİ PARTİLERİN TERMİNOLOJİSİNE UYGUN OLARAK TASHİH EDİLDİ. SÖZ KONUSU ÇARPITMANIN OLDUĞU KİTABIN İLGİLİ BÖLÜMÜNDE ŞU FARKLAR YER ALIYOR:

KİTABIN ASLINDAKİ İFADE: “EBNA-YI CİNCİME (AYNI IRKTAN OLANLAR) DE BURADA BİRKAÇ SÖZ SÖYLEMEZSEM BENCE BAHİS NATAMAM KALIR.”

TAHRİF EDİLMİŞ HALİ: “VATANDAŞLARIMA VE KARDEŞLERİME BURADA BİRKAÇ SÖZ SÖYLEMEZSEM, BENCE BAHİS NÂTAMAM KALIR”

KİTABIN ASLINDAKİ İFADE: “EY ASURİLER VE KEYANİLER’İN CİHANGİRLİK ZAMANINDA PİŞDAR KAHRAMAN ASKERLERİ OLAN ARSLAN KÜRTLER BEŞ YÜZ SENEDİR YATTIĞINIZ YETER. ARTIK UYANINIZ, SABAHTIR. YOKSA SAHRA-YI VAHŞETTE, VAHŞET VE GAFLET SİZİ GARET EDECEKTİR.”

TAHRİF EDİLMİŞ HALİ: “EY ESKİ ÇAĞLARIN CİHANGİR ASYA ORDULARININ KAHRAMAN ASKERLERİNİN AHFÂDI OLAN VATANDAŞLARIM VE KARDEŞLERİM! BEŞYÜZ SENEDİR YATTIĞINIZ YETER. ARTIK UYANINIZ, SABAHTIR. YOKSA SAHRA-YI VAHŞETTE YATMAKLA, GAFLET SİZİ YAĞMA EDECEKTİR.”

KİTABIN ASLINDAKİ İFADE: “HİKMET-İ İLAHİ” DENİLEN MAKİNE-İ ALEMİN NİZAMI VE TELGRAF HATTI GİBİ UMUM ALEME MÜMTED VE MÜTEŞAİB KANUN-U NURANİ-İ İLAHİNİN MÜESSİSİ OLAN “HİKMET-İ İLAHİ” UFK-U EZELDEN ENGUŞT-U KADERİ KALDIRMIŞ SİZE EMREDİYOR Kİ. TEFRİKA İLE KATRE KATRE MÜTEFERRİK SU GİBİ ZAYİ OLAN HAMİYET VE KUVVETİNİZİ “FİKRİ MİLLİYET” İLE TEVHİD VE MECZEDEREK ZERRATIN CAZİBE-İ CÜZ’İYELERİ GİBİ BİR “CAZİBE-İ UMUMİ-İ MİLLİ” TEŞKİLİ İLE KÜRT GİBİ BİR KİTLE-İ AZİMEYİ KÜRE GİBİ TEDVİR EDEREK, ŞEMS-İ ŞEVKET-İ İSLAMİYE VE OSMANİYENİN MEVKEBİNDE BİR KEVKEB-İ MÜNEVVER GİBİ CAZİBESİNE İTTİBA İLE MUVAZENE VE AHENK-İ UMUMİYEYİ MUHAFAZA EDİNİZ. HEM “MİLLİYET” DENİLEN MAZİ DERELERİNDE VE HAL SAHRALARINDA VE İSTİKBAL DAĞLARINDA HAYME-NİŞİN OLAN RÜSTEM-İ ZAL VE SELAHADDİN –İ EYYUBİ GİBİ KÜRT DAHİ KAHRAMANLARIYLA BİR ÇADIRDA OTURAN BİR AİLE GİBİ HERKESİ BAŞKASININ HAYSİYET VE ŞEREFİ İLE ŞEREFLENDİREN VE HİSSİYAT-I ULVİYENİN ENMUZECİ OLAN “FİKR-İ MİLLİYETİNİZ” SİZE EMR-İ KAT-İ İLE EMREDİYOR Kİ. TA HER BİRİNİZ UMUM BİR MİLLETİN MAKES-İ HAYATI VE HAMİ-İ SAADETİ VE UMUM MİLLETİN BİR MİSAL-İ MÜŞAHHASI OLUNUZ. ŞİMDİKİ GİBİ BİR ŞAHIS DEĞİL, BİR MİLLET KADAR BÜYÜYECEKSİNİZ. ZİRA MAKSADIN BÜYÜMESİ İLE HİMMET DE BÜYÜR. VE “HAMİYET-İ MİLLİYENİN” GALEYANIYLA AHLAK DA TEKEMMÜL VE TEALİ EDER.

TAHRİF EDİLMİŞ HALİ: “HİKMET DENİLEN MAKİNE-İ ÂLEMİN NİZAMI VE TELGRAF HATTI GİBİ UMUM ÂLEME UZANAN VE DALBUDAK SALAN KANUN-U NÛRÂNÎ-Yİ İLÂHİYENİN MÜESSİSİ OLAN HİKMET-İ İLÂHİYE, UFK-U EZELDEN KADERİN PARMAĞINI KALDIRMIŞ, SİZE EMREDİYOR Kİ: TEFRİKA İLE MÜTEFERRİK SU GİBİ, KATRE KATRE ZÂYİ OLAN HAMİYYET VE KUVVETİNİZİ FİKR-İ MİLLİYETLE YANİ: İSLÂMİYET MİLLİYETİ İLE TEVHİD VE MEZC EDEREK ZERRATIN CÂZİBE-İ CÜZ’İYYELERİ GİBİ BİR CAZİBE-İ UMUMÎ-İ VATANÎ TEŞKİL İLE BU KÜTLE-İ AZÎMİ, KÜRE GİBİ TEDVİR EDEREK ŞEMS-İ ŞEVKET-İ İSLÂMİYENİN CEMAHİR-İ MÜTTEFİKA-İ İSLÂMİYENİN MEVKEBİNDE BİR KEVKEB-İ MÜNEVVER GİBİ CAZİBESİNE İTTİBA’ İLE MÜVAZENE VE AHENG-İ UMUMİYEYİ MUHAFAZA EDİNİZ. HEM DE İSLÂMİYET MİLLİYETİ DENİLEN MAZİ DERELERİNDE VE HAL SAHRÂLARINDA VE İSTİKBAL DAĞLARINDA HAYME-NİŞİN OLAN VE SALÂHADDİN-İ EYYUBÎ VE CELALEDDİN-İ HARZEMŞAH VE SULTAN SELİM VE BARBAROS HAYREDDİN VE RÜSTEM-İ ZÂL GİBİ ECDADLARINIZDAN EMSALLERİ GİBİ DÂHÎ KAHRAMANLAR İLE BİR ÇADIRDA OTURAN BİR ÂİLE GİBİ HERKESİ BAŞKASININ HAYSİYET VE ŞEREFİYLE ŞEREFLENDİREN VE HAYAT-I ULVİYENİN ENMUZECİ OLAN İSLÂMİYET MİLLİYETİ SİZE EMR-İ KAT’Î İLE EMREDİYOR Kİ: TÂ HER BİRİNİZ UMUM İSLÂMIN MA’KES-İ HAYATI VE HÂMİ-İ SAADETİ VE UMUM MİLLET-İ İSLÂMIN FERDÎ BİR MİSÂL-İ MÜŞAHHASI OLUNUZ. ZİRA MAKSADIN BÜYÜMESİYLE HİMMET DE BÜYÜR. VE HAMİYET-İ İSLÂMİYENİN GALEYANI İLE AHLÂK DA TEKEMMÜL VE TEÂLÎ EDER.” BU KISIMDA SAİD-İ KURDİ’NİN “KÜRT VE FİKR-İ MİLLİYET” İFADELERİ, TAMAMEN “VATANDAŞ VE İSLAM MİLLİYETİ” TABİRLERİ İLE DEĞİŞTİRİLDİ. KİTABIN BU KISMINDA KÜRT DİLİ İLE İLGİLİ BÖLÜM İSE TAMAMEN ÇIKARILDI. BURADA TAHRİFAT YAPILMASI MÜMKÜN OLMADIĞI İÇİN KOMPLE ÇIKARTILMASI TERCİH EDİLMİŞ. SAİD-İ KURDİ’NİN KENDİSİNİ KÜRT VE KÜRDİSTANLI OLARAK TANIMLADIĞI BÖLÜMLER DE İSE TAMAMEN “BEDEVİ” VE “ŞARKLI”, “VİLAYET-İ ŞARKIYE” GİBİ TERİMLER İLE DEĞİŞTİRİLMİŞ.”

Yukarıdaki alıntı, Kürt kökenli Nurcular tarafından son günlerde giderek artan oranda dile getiriliyor. Bunun yanısıra Fethullah Gülen’in üstadı ve ustası Said-i Kürdi’yi hapiste ziyaret etmediği ve bir kez tutuklandığında “Ben Nurcu değilim” sonra soranlara da “Ben Nurculuğumu öne çıkarmak istemiyorum” şeklindeki sözleri tekrar tekrar gündeme getiriliyor.

Burada iki noktaya dikkat çekmek gerekiyor.

Birincisi PKK’nın yıllardır Fethullah Gülen ve saz arkadaşlarından çok büyük rahatsızlık duyduğu biliniyor.

İkincisi, her ne kadar PKK “Nurcular”dan nefret etse de Kürt nüfus arasında bu harekatın ne kadar güçlü olduğunu da biliyor.

Bu iki açıdan bakıldığında PKK’nın Said-i Kürdi’nin Kürt kimliğini öne çıkararak, en azından Kürt kökenli Nurcuları stratejik olarak kontrol altına almak istediği ortaya çıkıyor.

Edindiğimiz bilgilere göre, Kürt kökenli Nurcular, çok yakın zamanda Kuzey Irak ve Güneydoğu’da aynen Fethullah Gülen’in yaptığı gibi özellikle eğitim alanında yapılanmayı planlıyorlar.

KCK’nın da bu yapılanmaya destek vereceği konuşuluyor.

Nurcuların Kürd-i fraksiyonunun bu amaçla ABD, İran ve Kuzey Irak’ta temaslarda bulunduğu da gelen haberler arasında.

Biraz uzun olacak, ama durumun daha net anlaşılması için Nurcular içindeki kavganın daha iyi anlaşılması için aşağıdaki alıntıyı da okuyup anlamakta yarar var (Özellikle Fethullah Gülen faktörü açısından):

“SAİD-İ NURSİ EL KÜRDİ 23 MART 1960 YILINDA URFA’DA VEFAT EDER. VEFATINI DUYAN SEVENLERİ YURDUN DÖRT BİR YANINDAN ŞEHRE AKIN ETTİLER. ZÜBEYİR GÜNDÜZALP, BAYRAM YÜKSEL, MUSTAFA SUNGUR, TAHİRİ MUTLU, HÜSREV ALTINBAŞAK, CEYLAN ÇALIŞKAN GİBİ NURCULARIN “AĞABEYLER” KESİMİ, BİR YANDAN CENAZEYLE, DİĞER YANDAN İSE ŞEHRE GELEN NURCULARLA İLGİLENMEKTEYDİLER. CENAZENİN NEREYE GÖMÜLECEĞİYLE İLGİLİ OLARAK ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER İLERİ SÜRÜLÜYORDU. BİR KISIM NURCULAR, ÜSTADIN ISPARTA VE BARLA’DA ÇOK SÜRGÜN KALDIĞI İÇİN BURALARA DEFİN EDİLMESİNİ İSTİYORLARDI. HATTA BU YÖNDE BAŞBAKAN MENDERES’E KARARLARINI İLETEN DEMOKRAT PARTİLİ VEKİLLERE MENDERES, “KARARI NURCULAR VERSİN” DİYORDU. AMA NURCULARIN “AĞABEYLER” KANADI HÜSREV ALTINBAŞAK DIŞINDA “EVLİYAULLAH ÖLDÜĞÜ YERE DEFNEDİLİR” DİYEREK URFA’YA GÖMÜLMESİNDEN YANA TAVIR ALDILAR. ZATEN SAİD-İ NURSİ “BEN URFA’YA ÖLMEYE GELDİM” DİYEREK GÖMÜLECEĞİ YERİ GÖSTERMİŞTİ. YAPILAN İŞTİŞARELERDEN SONRA URFA’DA BALIKLI GÖL’ÜN YANINDAKİ KABRE DEFNEDİLDİ.

AĞABEYLER HAREKETİ KONTROL ALTINA ALIYOR

SAİD-İ NURSİ’NİN ÖLÜMÜNDEN SONRA NURCULAR, CEMAATİN NASIL YÖNETİLECEĞİ KONUSUNU GÖRÜŞTÜLER. GENİŞ BİR TABANA OTURAN CEMAATİN DAĞILMAMASI İÇİN TEDBİR ALMAK GEREKİYORDU. CEMAATİN BAŞINA BİR KİŞİNİN SEÇİLMESİ, EN YAKININDAKİ KİŞİLERDEN BİR İSTİŞARE HEYETİNİN KURULMASI, “AĞABEYLERİN” HAREKETİ YÖNLENDİRMESİ, SİYASİ BİR TEŞKİLAT KURMASI GİBİ GÖRÜŞLER DİLE GETİRİLİYORDU. BU TİP FİKİRLER ORTAYA ÇIKINCA ZÜBEYİR GÜNDÜZALP, “AĞABEYLERİ”, YAKINLARI VE İDDİA SAHİPLERİNİ BİR ARAYA TOPLADI. TAHİRİ MUTLU, MUSTAFA SUNGUR, CEYLAN ÇALIŞKAN, HÜSNÜ YEĞİN, BAYRAM YÜKSEL, MEHMET FIRINCI GİBİ NUR CEMAATİ’NİN İLERİ GELENLERİ ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İ HAREKETİN BAŞINA GETİRDİLER VE KENDİLERİ DE ONUN ALTINDA BİR İŞTİŞARE HEYETİ OLUŞTURDULAR. BU DÖNEMDE SAYILARI 750 BİNİ BULAN NURCULAR ONCA SORUŞTURMAYA RAĞMEN BÜYÜK ÖLÇÜDE BÜTÜNLÜK İÇİNDE HAREKET ETTİLER. ÖLÜMDEN SONRA TOPARLANAN NURCULAR, 27 MAYIS İHTİLALİNİN GERÇEKLEŞMESİNDEN SONRA BAZI SARSINTILAR GEÇİRDİLER VE YAZICILAR’IN MUHALEFETİYLE KARŞILAŞTILAR.

İLK MUHALEFET “YAZICILAR”

DAHA, SAİD-İ NURSİ YAŞARKEN AYRI BİR ANLAYIŞI TERCİH EDEN “YAZICILAR”, HÜSREV ALTINBAŞAK ÖNDERLİĞİNDE DAHA FARKLI BİR GRUP HALİNE DÖNÜŞTÜ. ALTINBAŞAK, SAİD-İ NURSİ’DEN SONRA “ÜSTAD” OLDUĞUNU İDDİA EDİYORDU. ESERLERİ OSMANLICA EL YAZISIYLA YAZARAK ÇOĞALTMA YOLUNA GİTMİŞLERDİ. ALTINBAŞAK, DIŞINDAKİ “AĞABEYLER” İSE LATİN HARFLERİYLE RİSALE-İ NUR’LARI BASIP ÇOĞALTMA YOLUNA GİDİYORLARDI. BU UYGULAMAYI İSE SADİ-İ NURSİ DAHA HAYATTAYKEN ONDAN İZİN ALARAK YAPMIŞLARDI. ALTINBAŞAK, DAHA KIDEMLİ OLDUĞUNU İDDİA EDİYOR VE DİĞERLERİNİN KENDİSİNE TABİİ OLMASINI İSTİYORDU. CEMAATİN YARA ALMAMASI İÇİN “AĞABEYLER” GÖRÜŞMEK İSTİYORLAR, AMA ALTINBAŞAK, “HAİNLERLE GÖRÜŞMEM” DİYORDU. ÇEŞİTLİ GÖRÜŞMELERDEN SONRA HÜSREV EFENDİ MEHMET KIRKINCI HOCA İLE GÖRÜŞEBİLECEĞİNİ BELİRTTİ. 40 SENEDİR DIŞARI ÇIKMAYARAK KURAN TEFSİRİ VE CEVŞEN’İ YAZAN HÜSREV EFENDİ MEHMET KIRKINCI HOCA İLE GÖRÜŞMESİNDE “BEN ONLARIN HEPSİNİ REDDETTİM” DİYEREK KIRKINCI HOCAYI’DA YÜZ GERİ ETTİ. YAZICILAR, SAYILARI AZ DA OLSA DENİZLİ, KÜTAHYA, ESKİŞEHİR, İZMİR GİBİ YERLERDE AĞIRLIKLARINI HİSSETTİRİYORLARDI. EGE BÖLGESİ ONLARIN KALELERİ GİBİYDİ. EGE BÖLGESİNDEKİ DERSHANELERİ ZİYARETE GİDEN ZÜBEYİR GÜNDÜZALP, BEKİR BERK VE MEHMET FIRINCI İSE ÇOĞU YERDE DERSHANELERE ALINMADILAR.

KİRAZLI MESCİT CEMAATİ VE ÇIKARILAN GAZETE

ZÜBEYİR GÜNDÜZALP DAHA PLANLI VE MERKEZİ BİR YÖNETİMİN İHTİLAFLARI ÇÖZEBİLECEĞİNE İNANIYORDU. İSTANBUL’A DÖNÜNCE SÜLEYMANİYE’DE BULUNAN 46 NUMARALI EVİ, NURCULARIN MERKEZİ OLARAK TAHSİL ETTİ. CEMAATLE İLGİLİ KARARLAR, AÇILACAK DERSHANELER, RİSALE-İ NURLARIN BASIM İŞİ HEP BU EVDE DÜZENLENDİ. CEMAAT DAHA SONRALARI “KİRAZLI MESCİT CEMAATİ” OLARAK ANILMAYA BAŞLANDI. BU DÖNEMDE BASIN YAYIN ORGANLARINDA NURCULARA KARŞI SALDIRILARIN YOĞUNLAŞMASI VE DEVLETİN DE BUNLARDAN HAREKETLE NURCULARI TEKRARDAN SIKIŞTIRMASI BİR YAYININ ZORUNLU OLDUĞU GÖRÜŞÜNÜ KUVVETLENDİRDİ. İLK GÖRÜŞME BUGÜN VE SABAH GAZETELERİNİN SAHİBİ MEHMET ŞEVKET EYGİ İLE YAPILDI AMA İSTENİLEN NETİCE ALINAMADI. DAHA SONRALARI İSE HİLAL DERGİSİ’Nİ ÇIKARAN SALİH ÖZCAN’IN ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’LE GÖRÜŞMESİ NETİCESİNDE “İTTİHAD” ADLI GAZETE KURULDU. 34 EKİM 1967 YILINDA YAYIN HAYATINA BAŞLAYAN İTTİHAD’DA SALİH ÖZCAN GAZETENİN İMTİYAZ SAHİBİ, MUSTAFA POLAT GAZETE MÜDÜRÜ, MEHMET KUTLULAR İSE GAZETENİN SORUMLU YETKİLİSİ GÖREVİNE GETİRİLDİ. TİRAJI KIRKBİNLERE ÇIKAN GAZETENİN YAZAR KADROSU; HEKİMOĞLU İSMAİL, AHMET ŞAHİN, ALTAN DELİORMAN, NECMETTİN ŞAHİNER, TEVFİK PAKSU, ALİ ULVİ KURUCU, ABDÜRRAHİM KARAKOÇ, VEHİP SİNAN, GÜRBÜZ AZAK GİBİ İSİMLER VARDI.

DEMİREL’İN İKTİDARI-ERBAKAN VE BAŞÖRTÜSÜ SORUNU

ADALET PARTİSİ’NİN 1965 SEÇİMLERİNDE TEK BAŞINA İKTİDARA GELMESİYLE RAHATLAYAN NURCULARI, NECMETTİN ERBAKAN’IN POLİS ZORUYLA ODALAR BİRLİĞİ’NDEN UZAKLAŞTIRILMASIYLA RAHATSIZ OLDULAR. O DÖNEMDE TIP FAKÜLTESİNDE BAŞÖRTÜSÜYLE OKUYAN HATİCE BABACAN’IN DERSLERE ALINMAMASI İSE “AP DÖNEMİNDE MÜSLÜMALARA ZULÜM YAPILIYOR” SÖYLEMİNİ NURCULAR ARASINDA GELİŞTİRDİ VE YENİ PARTİ KURULMASI FİKRİ DİLLENDİRİLMEYE BAŞLANDI. TEVFİK PAKSU VE HÜSAMETTİN AKMUMCU GİBİLERİ MUHAKKAK YENİ PARTİNİN KURULMASINI VE BAŞINA ERBAKAN’IN GEÇİRİLMESİNİ İSTERKEN “AĞABEYLERDEN” MEHMET FIRINCI “BEDDİÜZZAMAN BÖYLE BİR HADİSEYE İZİN VERMİYOR” DİYEREK AP VARKEN BAŞKA BİR PARTİNİN KURULMASINA OLAN KARŞITLIĞINI DİLE GETİRDİLER. NURCULAR, “PARTİ KURMAK İSTEYENLER”, “KARŞI ÇIKANLAR” VE “TARAFSIZ KALANLAR” ŞEKLİNDE BÖLÜNMÜŞLERDİ. ERBAKAN’IN ADALET PARTİSİ’NE MÜRACAATI VE GERİ ÇEVRİLMESİ PARTİ KURMA ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI. BU SIRALARDA ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN BİR HAMLESİ İSE GÖZLERİN ONA DÖNMESİNE YOL AÇTI “

BAŞBUŞ TÜRKEŞ RİSALE-İ NUR OKUYOR”

NURCULAR ERBAKAN’DAN ENDİŞELENİRKEN, MHP CİDDİ BİR FAALİYETLE KARŞISINA ÇIKTI. MHP, İSLAMCILARIN DESTEĞİNİ ALMAK İÇİN ONLARI PARTİSİNE DAVET EDİYOR OY VERMEYENLERİ İSE MASON UŞAKLIĞI İLE SUÇLUYORDU. MHP’LİLER YAZICILARIN LİDERİ HÜSREV ALTINBAŞAK’LA GÖRÜŞÜP ONUN DESTEĞİNİ ALMIŞLARDI. BUNUN DIŞINDA TÜRKEŞ’İN NUR DERSHANELERİNDEKİ ADAMLARI İSE “BAŞBUĞUN RİSALE-İ NUR OKUDUĞUNU, İLERİDE TAM BİR NURCU LİDER OLACAĞINI” KONUŞUYORLARDI. BÜTÜN BU GELİŞMELER KARŞISINDA KİRAZLI MESCİT’TE TOPLANAN “AĞABEYLER” TÜRKEŞ VE MHP’NİN GERÇEK YÜZÜNÜ ORTAYA ÇIKARACAK BİR BROŞÜRÜN HAZIRLANMASI TALİMATINI VERDİLER. BEKİR BERK’İN ARAŞTIRIP, MUSTAFA POLAT’IN YAZDIĞI “TARİHİ VESİKALAR IŞIĞI ALTINDA İSLAMİ HAREKET VE TÜRKEŞ” ADLI BİR KİTAP ORTAYA ÇIKTI. BU AYNI ZAMANDA NURCULARIN İLK SİYASİ KİTABIYDI. KİTAP, ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İN TALİMATIYLA TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAKİ DERSHANELERE GÖNDERİLDİ. KİMİ YERDE MHP İLE UĞRAŞMAK CEMAATE ZARAR VERİR DENİLEREK KARŞI ÇIKILDI. KARŞI ÇIKANLAR ARASINDA FETHULLAH GÜLEN DE VARDI. MHP BU KONUDA SESSİZ KALMADI VE SAKİN ÖNER ÖNDERLİĞİNDEKİ KOMANDOLAR, İSTANBUL’DA MHP ALEYHTARI BROŞÜRÜN BASILDIĞI MATBAAYA SİLAHLI BASKIN DÜZENLEDİLER VE BROŞÜRLERİ ALIP GÖTÜRDÜLER. BUNUNLA DA KALMADILAR NURCULARIN ADALET PARTİSİ’NDEN BÜYÜK PARALAR ALDIĞINI İLAN ETTİLER. NURCULARIN ÖZELLİKLE ANKARA KANADININ ERBAKAN’IN YANINDA YER ALMASI NETİCESİNDE İTTİHAT GAZETESİNDE ELEŞTİRİLDİ VE AP YANLISI YAYINA AĞIRLIK VERİLDİ.

NURCULAR FETHULLAH GÜLENE KIZIYOR

İTTİHAT GAZETESİ’NDE YAZILAR YAZAN ŞULE YÜKSEL ŞENLER’İN BUGÜN GAZETSİ’NE TRANSFER EDİLMESİ VE MEHMET ŞEVKET EYGİ VE NECİP FAZIL KISAKÜREK’İN NURCULARIN GAZETE POLİTİKASINI ELEŞTİRMESİ NETİCESİNDE MUSTAFA POLAT’IN EYGİ’YE SERT BİR CEVAP VERMESİ ÜZERİNE FETHULLAH GÜLEN MUSTAFA POLAT’A TELEFON AÇARAK “ SAĞA SOLA YAPILAN SATAŞMALARI” ELEŞTİRDİ. GÜLEN, BÖYLE DEVAM EDİLDİĞİ TAKTİRDE İTTİHAT GAZETESİ’Nİ OKUMAYACAKLARINI BEYAN ETTİ. BU KONUŞMA ÜZERİNE GÜLEN’İ ERZURUM’DAN ÇOCUKLUK YILLARINDAN TANIYAN POLAT, GÜLEN’E ÇOK SERT BİR CEVAP VERDİ. “BU GAZETE BENİM DEĞİL NURCULARIN GAZETESİDİR. NURCULARIN FAALİYETLERİNİ SENİN AĞA BABAN OLAN İNÖNÜ BİLE DURDURAMADI. SEN HİÇ BİR ŞEY YAPAMAZSIN” DEDİ. BU KONUŞMADAN SONRA NURCULAR, FETHULLAH GÜLEN’E KIZARAK, KARŞI BİR TAVIR GELİŞTİRDİLER. NURCULUĞUN DIŞINDA BİR AKIM OLUŞTURDUĞU SÖYLENDİ VE HAKKINDA ÇEŞİTLİ SÖYLENTİLER YAYILDI. BU SÖYLENTİLER BÜTÜN NURCULARI KAPSAYINCA FETHULLAH GÜLEN ETRAFINDA KOPMALAR YAŞANDI AMA O KENDİ GÖRÜŞLERİNDEN TAVİZ VERMEDİ.

TABANIN KAYMASI

“HAK GELDİ BATIL ZAİL OLDU” AYETİNİ SLOGAN HALİNE GETİREN MİLLİ NİZAM PARTİSİ’NİN KURULMASI VE BU PARTİYE NURCULARIN KATILMASI VE ADALET PARTİSİ’NDEN 41 KİŞİNİN AYRILMASI VE MHP’LİLERİN DE NURCU GENÇLERE ÇENGEL ATMASI “NURCU AĞABEYLERİ” DERİNDEN DÜŞÜNDÜRÜYORDU. MİLLİ NİZAM PARTİSİ’NİN KURULUŞUNU ENGELLEYEMEYEN NURCULAR, TABANLARININ PARTİYE KAYMASINI ÖNLEMEK AMACIYLA GÜNLÜK BİR GAZETE ÇIKARMAYA KARAR VERDİLER. BEKİR BERK’İN YENİ ASYA ADINI KOYDUĞU GAZETE, DEMİREL’İN BOĞAZ KÖPRÜSÜ’NÜN TEMELİNİ ATTIĞI 21 ŞUBAT 1970 TARİHİNDE YAYIN HAYATINA BAŞLADI. ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İN LİDERLİĞİNDEKİ CEMAAT BU TARİHTEN İTİBAREN YENİ ASYA CEMAATİ OLARAK ANILMAYA BAŞLANDI. GAZETEDE NURCULARA MHP’YE KAPILMAMALARI VE AP’DEN KOPMAMALARI TAVSİYE EDİLİYORDU.

12 MART MUHTIRASI VE ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İN ÖLÜMÜ

“SAĞ-SOL ÇATIŞMASI” ÜLKENİN GÜNDEMİNE GİRMİŞ VE HER GÜN SAĞ VE SOL KESİMDEN İNSANLAR ÖLDÜRÜLMEYE BAŞLANMIŞTI. BU GELİŞMELER 12 MART 1971 MUHTIRASINI GETİRDİ. TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ VE MİLLİ NİZAM PARTİSİ KAPATILDI. BUGÜN VE SABAH GAZETELERİ KAPATILDI. YENİ ASYA GAZETESİ İSE UYARILDI. BU DÖNEMDE NURCULAR ÇOK SIKINTI YAŞADILAR. KARAKOLLARA ÇEKİLİP DÖVÜLDÜLER AMA EN ACI OLAY 2 NİSAN 1971 TARİHİNDE HAREKETİN LİDERİ ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İN VEFATIYDI. FATİH CAMİİNİ MAHŞERİ BİR KALABALIK DOLDURMUŞTU. FETHULLAH GÜLEN’DEN, OSMAN DEMİRCİ’YE VE “AĞABEYLERE” KADAR GENİŞ BİR KATILIM VARDI. ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’TEN SONRA KİMİN LİDER OLACAĞI TARTIŞMALARI YAŞANDIYSA DA BU “MEŞVERETLE” AŞILDI. BU TOPLANTILARDA MEHMET KUTLULAR ÖN PLANA GEÇTİ. BÜTÜN ÜLKE ÇAPINDA DERSHANE AÇMA, KAMP KURMA ÇALIŞMALARI VE YAYIN EVİ, KİTAP ÇIKARMA İŞİNE AĞIRLIK VERİLDİ. FAKAT FARKLI ANLAYIŞLAR, ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İN ÖLÜMÜNDEN SONRA DAHA DA YAYGINLAŞTI. MEHMET ŞEVKET EYGİ’NİN GAZETELERİNİN KAPATILMASINDAN SONRA SAĞ KESİM İÇERİSİNDE TERCÜMAN GAZETESİ, DİNİ ÇEVRELER İÇERİSİNDE İSE YENİ ASYA GAZETESİ, ÇEVRELERİNİ ETKİLEYECEK GÜÇTEYDİLER. DAHA ÖNCE SİYASİ KONULARA AÇIKÇA GİRMEME TAVRINA SAHİP OLAN YENİ ASYA CEMAATİ, BU DÖNEMDE TAMAMIYLA CHP VE MSP KARŞITI, AP YANLISI BİR YAYIN ORGANI HALİNE GELDİ. BU DÖNEMDE DÖRT NUR GURUBUNA BAĞLI ELLİ ÜÇ KİŞİ TUTUKLANDI.BEKİR BERK AÇIKÇA NURCU OLDUĞUNU MAHKEMEDE BEYAN ETTİ. FETHULLAH GÜLEN İSE NURCU OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ. SONUÇTA BEKİR BERK BİR YIL CEZA ALIRKEN İÇİNDE GÜLEN’İNDE OLDUĞU DİĞER KİŞİLER BERAAT ETTİ.

AP YANLISI GAZETE ÇİZGİSİ YENİ KOPMA GETİRİYOR

BAZI AĞABEYLER YAYIN ANLAYIŞINI ELEŞTİREREK, GAZETENİN OKUNMAMASINI TAVSİYE ETMEYE BAŞLADILAR. ABDULLAH YEĞİN, SAİD ÖZDEMİR, HÜSNÜ BAYRAM VE ONLARLA BİRLİKTE HAREKET EDEN BAZI YENİ KUŞAKLAR VE VAKIFLAR GAZETEYİ ALMAMAYA BAŞLADILAR. BUNUNLA DA YETİNİLMEDİ RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI DIŞINDA DİĞER KİTAPLARDA DERSHANELERE SOKULMADI. HEKİMOĞLU İSMAİL GAZETEDEN AYRILDIKTAN SONRA TÜRDAV YAYINLARINI KURDU VE SUR DERGİSİ’Nİ ÇIKARMAYA BAŞLADI. MİNYELLİ ABDULLAH ROMANI İLE İSLAMİ KESİM İÇERİSİNDE HAYLİ POPÜLER OLAN HEKİMOĞLU’NUN AYRILMASINDAN SONRA DA GAZETE YAYIN POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMEDİ. DİNİ ÇEVRENİN EN ÇOK KİTAP ÜRETEN, İLK CİDDİ KİTAP YAYINI YAPAN VE TÜRKİYE’NİN HER TARAFINDA DAĞITIM AĞI BULUNAN YENİ ASYA, YAYINCILIKTA TEKEL OLUŞTURMUŞTU. KİTAP YAYININDA BAŞARILI OLUNMASINA KARŞIN GAZETENİN AP BÜLTENİ GİBİ ÇALIŞMASI CEMAATTE YENİ ARAYIŞLARA VE SIKINTILARA NEDEN OLUYORDU. CEMAATİN GAZETE VE YAYINEVİNDEN BAŞKA “KÖPRÜ” DERGİSİ VARDI. FAKAT BU DERGİYE RAĞMEN ADAPAZARI’NDA BİR GRUP ZAFER DERGİSİ’Nİ YAYINLAMAYA BAŞLADI. KUTLULAR BAŞTA OLMAK ÜZERE “AĞABEYLER” DERGİNİN KAPATILMASINI İSTEDİ, AMA ADAPAZARI GRUBU BUNU KABUL ETMEYEREK GRUPTAN AYRILDI VE YENİ BİR GRUP KURDU.

FETHULLAH GÜLEN VE İTİRAZLARI

FETHULLAH GÜLEN, YENİ ASYA’DAN FARKLI OLDUĞUNU GAZETENİN KENDİSİ İÇİN YAPTIĞI HABERE İTİRAZ EDEREK AÇIKÇA GÖSTERDİ. EDREMİT’TEKİ BİR KAMPA YAPILAN BASKINI YENİ ASYA GAZETESİ, “BİR NURCU KAMPA BASKIN” ŞEKLİNDE VERİNCE FETHULLAH GÜLEN BU OLAYA KARŞI ÇIKTI. MEHMET KUTLULAR VE MEHMET KIRKINCI, FETHULLAH HOCANIN YANINA GİTTİLER. FETHULLAH GÜLEN KENDİSİNİN NURCU DİYE NİTELENMESİNİN UYGUN OLMADIĞINI BELİRTİNCE, MEHMET KUTLULAR “BİZ SİZİ NURCU BİLİYORUZ” DİYE SİTEM ETTİ. FETHULLAH GÜLEN İSE “BİLMENİZ İLAN ETMENİZİ GEREKTİRMEZ. BEN GENİŞ KİTLELERE ULAŞMAK İÇİN NURCU KİMLİĞİMİ KULLANMAYACAĞIM” DEDİ. BU TARTIŞMADAN SONRA İPLER TAMAMEN KOPTU. FETHULALH GÜLEN VAAZLARINA DEVAM ETTİ, YENİ YURT BİNALARI İNŞA ETTİ VE 1978 YILINDA MEŞHUR AĞLAYAN ÇOCUK RESMİYLE SIZINTI DERGİSİ YAYIN HAYATINA BAŞLADI. ÖZELLİKLE FETHULLAH GÜLEN’İN KONUŞMALARININ KASETLER YOLUYLA ÇOĞALTILMASI, TANINMASINA YOL AÇTI. YENİ ASYA’NIN ÖNDE GELENLERİ FETHULLAH GÜLEN’İ AÇIKÇA ELEŞTİRMEYE BAŞLADILAR VE YAYINLARININ DERSHANELERE GİRİŞİNİ YASAKLADILAR. BUNUNLA DA YETİNİLMEDİ SOHBETİNE GİDEN CEMAAT ÜYELERİ DIŞLANDI. BAŞKA CEMAATLERDEN TARAFTAR KAZANAN, MADDİ VE MANEVİ DURUMU GİTTİKÇE GÜÇLENEN FETHULLAH GÜLEN, YENİ ASYA CEMAATİ’NİN SİYASİ ÇİZGİSİNİN HİZMETİN ÖNÜNE GEÇTİĞİNİ BELİRTİP CEMAATİNİ AYIRDI. BU AYRILMAYLA BİRLİKTE BAZI DERSHANELERİN DE GÜLEN TARAFINA GEÇMESİ CEMAATİ DERİNDEN SARSTI. FETHULLAH GÜLEN’İN EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ DEVLETİN YANINDA YER ALMASI İDİ. YENİ ASYA’DA DEVLETİN YANINDA GÖRÜNÜYORSA DA ESAS OLARAK DEMİREL’İN YANINDAYDI. FETHULLAH GÜLEN ŞUBAT 1980 TARİHİNDE YAPTIĞI BİR KONUŞMADA ANARŞİST VE TERÖRİSTLERİ DEVLETİN ASKER VE POLİSİNE BİLDİRMEYENLERİN ALLAH KATINDA SORUMLU OLDUKLARINI BELİRTTİ. FETHULLAH GÜLEN YENİ ASYA GAZETESİ’NE YAPTIĞI İTİRAZLARIN AYNISINI MİLLİ SELAMET PARTİSİ’NİN YAYIN ORGANI MİLLİ GAZETE’YE DE YAPINCA HİÇ BEKLEMEDİĞİ BÜYÜK BİR TEPKİYLE KARŞILANDI. ERBAKANCILAR GÜLEN’İN BU KONUŞMAYI 24 HAZİRAN 1980 TARİHİNDE AÇIK ALANDA DİNLETİNCE İNSANLAR GÜLEN’İN DE AP’Lİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜP AYRILMALARINA YOL AÇTI.

12 EYLÜL, GÜLEN’İN ZİRVEYİ ZORLAMASI VE YENİ PARÇALANMA

12 EYLÜL ASKERİ DARBESİNDE YENİ ASYACILAR ASKERİN “BİZİ DESTEKLEYİN” ÇAĞRISINI REDDEDİNCE İYİCE KÜÇÜLDÜLER VE GÜLEN HAREKETİ GÜÇLENDİ. ÖZAL DÖNEMİNDE YENİ ASYACILAR DAHA DA KÜÇÜLÜRKEN FETHULLAHÇILAR DAHA DA BÜYÜDÜ. KENAN EVREN’İN “HAKİKİ DİN TEMİZ DİNDİR, İRTİCA DEĞİLDİR” ANLAYIŞI CEMAATLERİ BÜYÜK DEĞİŞİMLERE YÖNELTTİ. BUNLARIN BAŞINI BÜTÜN NURCULARIN SAYGI DUYDUĞU MEHMET KIRKINCI HOCA ÇEKİYORDU. KIRKINCI HOCA’NIN 12 EYLÜL’ÜN GENERALLERİNDEN TAHSİN ŞAHİNKAYA İLE GÖRÜŞTÜĞÜ VE ONA TAVSİYELERDE BULUNDUĞU HATTA EVREN’E BU NASİHATLERİ İÇEREN MEKTUP YAZDIĞI HABERLERİ YENİ ASYA CEMAATİ’Nİ BÜYÜK BİR ŞOKA UĞRATTI. ANAYASA OYLAMASINA “EVET” OYU VERİLMESİ GEREKTİĞİ OSMAN DEMİRCİ VE MEHMET KIRKINCI TARAFINDAN DİLE GETİRİYORDU. ÇÜNKÜ OKULLARDA ZORUNLU DİN DERSLERİNİN KONULMASI BÜYÜK BAŞARI İDİ. BUNU NE DEMİREL NE DE ERBAKAN YAPABİLMİŞTİ. FETHULLAH GÜLEN, MUSTAFA SUNGUR, ZAFER DERGİSİ VE GRUPLARDA BU ŞEKİLDE DÜŞÜNÜYORDU. BU DURUM YENİ ASYA GAZETESİ’NİN KAPATILMASINDAN SONRA ÇIKARILAN YENİ NESİL GAZETESİ’NDE SERT ŞEKİLDE ELEŞTİRİLDİ. KIRKINCI HOCA CENGİZHAN’IN HOCASI İLAN EDİLDİ VE BUNUNLA İLGİLİ BİR YAZI DİZİSİ YAYINLANDI. YENİ ASYA GRUBUNDAN KOPAN VE BAŞINI MEHMET KIRKINCI HOCA’NIN ÇEKTİĞİ KİMSELERE “KONSEYCİLER” DENİLMEYE BAŞLANDI. KONSEYCİLER, YENİ ASYA GRUBUNUN EN NEFRET ETTİĞİ GRUPTU. BİRBİRLERİNİ DEMİRELCİ-KONSEYCİ OLARAK SUÇLUYORLARDI. FETHULLAH GÜLEN ASKERCE ARANMASINA RAĞMEN ASKERE METHİYELER DİZİYOR VE “ASKER TAM ZAMANINDA YETİŞMESEYDİ, BÜTÜN MİLLET OLARAK İNKİSAR İÇİNDE AĞLAMADAN BAŞKA ÇAREMİZ KALMAYACAKTI” DİYORDU. ÖZAL’IN DARBEDEN ÜÇ SENE SONRA İKTİDARA GELMESİ VE CEMAAT KİTAPLARININ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM TERBİYE KURULUNCA OKULLARA TAVSİYE EDİLMESİ YENİ ASYA DIŞINDA HEPSİNE YARADI. YENİ ASYACILAR ÖZAL VE PARTİSİNİ DARBENİN YAN ÜRÜNÜ OLMAKLA SUÇLAYIP DEMİREL’İ SAVUNMAKTAN TAVİZ VERMİYORLARDI. FETHULLAH GÜLEN FIRSATI İYİ KULLANDI, ÖNCE ANKARA’DA YAYIN YAPAN ZAMAN GAZETESİ SATIN ALINDI. YAZAR KADROSU FARKLI İSİMLERLE TAKVİYE EDİLDİ. AMA SİYASİ YASAKLARIN KALKMASI VE REFAH PARTİSİ’NİN GÜÇLENMESİ KARŞISINDA GÜLEN ONLARA KARŞI SOĞUK TAVRINI DEVAM ETTİRDİ. DEMİREL’İN SERT MUHALEFETİ VE SONRASINDA ÖZAL’IN CUMHURBAŞKANI OLMASI VE PARTİNİN BAŞINA YILDIRIM AKBULUT’TAN SONRA MESUT YILMAZ’IN GEÇMESİ DENGELERİ TEKRARDAN DEĞİŞTİRDİ. YILMAZ “ ANAP’IN CEMAATE VE TARİKATA İHTİYACI YOK” DİYORDU. 26 KASIM 1989 GÜNÜ İZMİR HİSAR CAMİİ’NDE VE OTUZ BEŞ CAMİDE BİRDEN YAYINLANAN MESAJINDA GÜLEN, BAŞÖRTÜSÜ EYLEMİNİ ELEŞTİRİYOR, BUNUN ARKASINDA DİNSİZLERİN VE KOMÜNİSTLERİN OLDUĞUNU İLERİ SÜREREK DEVLETE İTAAT İSTİYORDU. GÜLEN’İN BU KONUŞMASI İSLAMİ CAMİADA ŞOK ETKİSİ YARATIYORDU.

BİR AYRILMA DAHA

MEHMET FIRINCI, M. EMİN BİRİNCİ, BEKİR BERK, YAVUZ BAHADIROĞLU GİBİ İSİMLER MEHMET KUTLULAR’IN CEMAATİ YANLIŞ YÖNLENDİRMESİNDEN, NEREDEYSE PARTİNİN DERNEĞİNE DÖNÜŞTÜRMESİNDEN VE “YAKIN TARİH ANSİKLOPEDİSİ” ADI ALTINDA KEMALİZME, ATATÜRK’E VE İNÖNÜ’YE ÇOK SERT ELEŞTİRİLER YAPILMASINDAN ŞİKAYETÇİ İDİLER. CEMAAT ARTIK “KUTLULAR GRUBU” VEYA DEMİRELCİ NURCULAR” DİYE ANILIR OLMUŞTU. YENİ ASYA’DA KILIÇLAR ÇEKİLİR OLMUŞTU. BU BÖLÜNMEDE ABD’NİN PARMAĞI OLDUĞU BİLE İDDİA EDİLDİ. BİR SABAH YENİ NESİL GAZETESİ’NE GELEN MEHMET KUTLULAR’IN KARŞISINDA POLİSLERİ BULMASI VE İÇERİ ALINMAMASI İPLERİ TAMAMEN KOPARDI. ÇÜNKÜ GAZETENİN HUKUKİ SAHİPLERİ BEKİR BERK, MEHMET FIRINCI VE M. EMİN BİRİCİ İDİ. MEHMET KUTLULAR HEMEN CEMAATTEN PARA TOPLAYARAK ON GÜN İÇERİSİNDE YENİ ASYA GAZETESİ’Nİ TEKRAR KURDU VE YANINA BİR DE YAYINEVİ EKLEDİ. MEHMET KUTLULAR TABANA HAKİM OLMUŞTU. KISA BİR SÜRE SONRA YENİ NESİL GAZETESİ KAPANDI VE YENİ NESİLCİLER ŞİRKETLEŞMEYE AĞIRLIK VERDİLER.

DYP-SHP KOALİSYONU VE BİR AYRILIK DAHA

YILLARDIR SOLU İKTİDAR YAPMAMAK İÇİN HEP DEMİREL’İ DESTEKLEYEN YENİ ASYA GRUBU OLUŞTURULAN KOALİSYONLA TAM BİR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADI. SONRASINDA REFAH PARTİSİ’NİN İSTANBUL’DA KAZANDIĞI SEÇİMLER VE ARDINDAN CEMAATTE YENİ BİR PARÇALANMA DAHA YAŞANDI. BURHAN BOZGEYİK, MUSTAFA KAPLAN, BÜNYAMİN ATEŞ VE HÜSEYİN DEMİREL GİBİ İSİMLER CEMAATLE YOLLARINI AYIRDILAR. FETHULLAH GÜLEN GRUBU İSE YURT DIŞINDA AÇTIĞI OKULLAR VE YURT İÇİNDEKİ DERSHANE VE KOLEJLERLE BÜYÜMESİNE DEVAM ETTİ. TURGUT ÖZAL’IN VEFAT ETMESİ VE SONRASINDA DEMİREL’İN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİ DENGELERİ TEKRARDAN ALT ÜST ETTİ. TANSU ÇİLLER’İN DYP’NİN BAŞINA GEÇMESİ VE ÖZELLİKLE FETHULLAH GÜLEN’LE KURDUĞU YAKIN İLİŞKİ YENİ BİR DÖNEMİN DE HABERCİSİYDİ. TANSU ÇİLLER TERÖRLE MÜCADELE YASA TASARISI İÇİN FETHULLAH GÜLEN’DEN DESTEK İSTEDİ VE BU GÖRÜŞME İKİ TARAFIN OLURUYLA BASINA YANSIDI. GÜLEN ART ARDA TELEVİZYONLARA ÇIKMAYA BAŞLADI. İLK RÖPORTAJI TRT’DE YAYINLANDI.

Yorumlayın

Your email address will not be published.

Önceki Yazı

Suriye’nin nükleer santralinin vurulmasının ardındaki Mossad operasyonu

Sonraki Yazı

Faizle yapılan faizsiz bankacılık

Sayfa Başı