Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl ödül töreninde, ” Kaymağını yedikleri bu ülkeye adeta asalak gibi yapışan elitler, Türkiye’nin kültür hayatının çoraklaşmasının da başlıca müsebbipleridir. Necip Fazıl son nefesine kadar statükonun hedefi olmuştur” buyurdu.
Aslında farkında olmadan doğru söyledi. Göklere çıkardığı Necip Fazıl, tam bir asalaktı.
Nasıl mı?
Necip Fazıl’ın örtülü ödenek asalağı olduğu, Yassıada Duruşmaları sırasında ortaya çıktı. Normalde örtülü ödenekten yapılan harcamaların belgesinin tutulması gerekmezken, Adnan Menderes ileride gerekebilir diye bütün harcamaları kayıt altına almış, kimlere ne kadar para verdiğini bir bir belgelemişti.
Kayıtlara göre, Necip Fazıl’ örtülü ödenekten yapılan ödemeler şöyleydi:
- 1951 50 bin lira
- 1952 50 bin lira
- 1954 18 bin 500 lira
- 1955 10 bin lira
- 1957 5 bin lira
- 1957 5 bin lira (Hapisteyken eşine verilen)
- 1958 10 bin lira (Bir miktarı Teyfik İleri eliyle)
- 1959 10 bin lira (Teyfik İleri eliyle)
Az buz değildi Necip Fazıl’ın örtülü ödenekten aldığı para. O dönemde 5 tonluk Austin kamyonların tanesinin 5.000 lira olduğu düşünülürse tam 30 kamyon almaya yetecek kadar parayı cebe indirmişti Necip Fazıl…
Gerçi Necip Fazıl’ın örtülü ödenekle tanışması da çok önceye, CHP’nin tek parti olduğu yıllara kadar dayanıyordu. Daha 1936 yılında bir edebiyat dergisi çıkaracağını söyleyerek Celal Bayar’ın evine kadar gitmiş ve 1.600 lira almayı başarmıştı. 1600 lira diye sakın küçümsemeyin. O zamanlar bir milletvekili maaşının 200 lira olduğu düşünülecek olursa, bugünün parasıyla 120.000 TL almıştı dergisini çıkarmak için.
Yazıya, Necip Fazıl’ın ahlaken düşkünlüğüne, kumar sevdasına falan girmeden yekün tutalım…
dinini ……… Türk Düşmanı dEVŞİRME KÖPEKTİR KENDİSİ RUM DÖLLÜ