AKP’li cumhurun başkanı Tayyip Erdoğan’ın büyük oğlu Ahmet Burak Erdoğan, sahibi olduğu MB Denizcilik şirketini babasının Üsküdar Kısıklı’daki evinin hemen yanına taşıdı.
JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre 2017 yılında daha önceki adı MB Denizcilik Taşımacılık Ltd.. Şti. olan şirket ünvan değişikliğine gitti. Ünvanı MB Denizcilik Gayrimenkul İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olarak değiştirilen şirketin sermayesi 2.650.000 TL olarak belirlendi.
Bunan ardından 28/10/2019 tarihinde söz konusu şirketin Çamlıca şubesi tescil edildi.
Ahmet Burak Erdoğan’ın tek sorumlu olduğu şirketin ve bu şubenin adresi ise gerçekten ilginç.
Şubenin adresi ( Küçük Çamlıca Mh. Bağlar Yolu Caddesinde) ile Erdoğan’ın Kısıklı’daki evi neredeyse birbirine bitişik.
İşin ilginci Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın (Erdoğan’ın sevgili kızı) yönetiminde olduğu KADEM’in merkezi de Erdoğan’ın evinin hemen yanı başında.
Ahmet Burak Erdoğan’ın Kısıklı’da şube açmasının ardında güvenlik kaygısı (ki bölge çok sıkı polis kontrolünde) ile babası Tayyip Erdoğan’ın oğlunu kontrol altında tutmak isteğinin yattığı söyleniyor.
Erdoğan “illallah” demişti
Birkaç sene önce Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın yaşantısından memnun olmadığına ilişkin haberler medyada yer almıştı.
Edinilen bilgilere göre Burak Erdoğan, Antalya’da kadınlarla düşüp kalkıyor, Antalya’daki bazı çevrelerin de bu çapkınlıkları belgeleyip, Recep Tayyip Erdoğan’a ilettikleri söyleniyordu.
Erdoğan’ın Burak’ın çapkınlıklarını öğrenir öğrenmez küplere bindiği ve “Evli adam… Duyulursa rezil oluruz” dediği ifade ediliyor .
Burak Erdoğan, 2001 yılında hayatını Sema Ketenci ile birleştirmişti:
Burak Erdoğan, 17 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması sırasında İsviçreli sevgilisiyle bozuk İngilizcesi ve küfürleriyle yaptığı konuşma ile gündeme gelmişti:
Ahmet Burak Erdoğan’ın vukuat geçmişinde sanatçı Sevim Tanürek’in öldüğü trafik kazasının başrol oyunculuğu da var.
İşte o kaza ile ilgili detaylar:
11 Mayıs 1998’de İstanbul’da (Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi’nde) saat 11:45 sularında ölümlü bir trafik kazası meydana geldi. 34 ABR 93 plakalı Opel marka aracın çarptığı yaya, Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek (d. 1934) ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı, altı gün sonra Alman Hastanesi’nde vefat etti. Tanürek’e çarpan aracın sürücüsü Ahmet Burak Erdoğan, o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğluydu.
Sürücünün 14 Kasım 1997’de 42485 sicil numarasıyla Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden B sınıfı ehliyet aldığı bildirilse de, bunun geçmişe dönük ve sahte olarak düzenlendiği savlandı.
Sevim Tanürek’in eşi, Ahmet Burak Erdoğan’ın sürücü belgesi olmadığının kendisine kazanın ardından gittiği karakolda söylendiğini belirtti. Kazanın ardından Erdoğan hakkında “Dikkatsizlik ve Tedbirsizlik ile Hayati Tehlike Teşkil Edecek Derecede Yaralamaya Sebebiyet Vermek” suçundan Asliye Ceza Mahkemesi’nde TCK 459/2 maddesi uyarınca 3 aydan 20 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Erdoğan’ın, trafik raporunda “dalgın olarak araç kullandığı için tali kusurlu” olduğu, Tanürek’in, duran taşıtların önünden yola çıktığı için hatalı olduğu ifade edildi. Erdoğan’ın kusur oranı, 3/8 olarak belirlendi. Tanürek’in hastanede vefatı üzerine oğul Erdoğan hakkında ek iddianame düzenlendi ve istenen ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak yükseltildi.
Kazaya ilişkin yargılama süreci 16 Ekim 1998’de, yani kazadan tam beş ay sonra Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. Daha sonra Kemal Kerinçsiz’in de avukatlığını yapacak olan Avukat Kadir Kartal, müvekkili (olay tarihinde savcı Süha Babacan tarafından tutuksuz yargılanması istenen) Ahmet Burak Erdoğan’ın ¨İngiltere’de dil eğitimi¨ gördüğü için mahkemeye katılmadığını belirtti.
20 Eylül 1999’da görülen, Erdoğan’ın yine katılmadığı duruşmada Adli Tıp İhtisas Dairesi’nin kazayla ilgili raporu açıklandı. Buna göre Ahmet Burak Erdoğan tamamen suçsuz bulunurken, kazanın kusuru bütünüyle (8/8) Sevim Tanürek’e yüklendi. Bu rapor aynı daire tarafından 20 Ocak 2000’de teyit edildi. Bu rapor hazırlanırken Eyüp Çakmak ilgili ihtisas dairesinin başındaki kişiydi. Mahkemenin 2 Haziran 2000 tarihli duruşmasında, Ahmet Burak Erdoğan’ın beraatine karar verildi.
Ahmet Burak Erdoğan, 2000 yılında da Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nden “askerliğe elverişli değildir” raporu aldı. Söz konusu rapor, TBMM’de yıllardır tartışma konusu oldu.
Edirnede çiğeri Bulgarlar Yer. Kapadokyada Balona Almanlar Biner. Antalyada Denize Ruslar Girer. Bizim emeklilerde arabın masal dünyası cami avlusunda Oturup Millet bahçelerinde Ücretsiz WC arıyor yada maket kapıları önünde ucuz yer aramakta.
Herkes hak ettiği hayatı yaşar coğrafya kader değildir
ahmet burak erdoğan sevim tanürek’i kaza sonucunda değil mensubu olduğu şeytancı örgütün ritüeli gereği insan kurbanı maksadıyla öldürdü. kazanın işlendiği yer bu durumun en önemli ipucudur. ahmet burak erdoğan’ın isveç’te yaşıyor olması da mensubu olduğu örgüte yakın olma sebebiyledir.