Atatürk’ün ölümünü fısıldayan son rüyası!!!

izikle metafizik arasında ince bir sınır vardır. Fizikte karşılığını bulamadığımız olayları metafizik olarak adlandırıyoruz. Bugün için bilinmeyenler, metafiziğin konusunu oluşturuyor. Fizik alanındaki her yeni buluş fizikle, metafiziği birbirine biraz daha yaklaştırıyor. Belki de bir gün fizikle metafizik arasındaki sınır kalkacak, ikisi bir olacak. Peki Atatürk’ün gördüğü son rüyanın ileride bir açıklaması olacak mı ?

Takvim yaprakları 26 Eylül 1938’i göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe’de hasta yatağında yatmaktır. O gece hafif bir koma atlatır. Ertesi sabah biraz kendine gelir.

Atatürk’ün yanında Prof. Afet İnan vardır. Rahatsız geçirdiği geceyi anlatır. “-Demek ölüm böyle olacak” diyerek uzun bir rüya gördüğünü söyler.

Çocukluk arkadaşı ve yıllarca kendisine yaverlik yapan Salih Bozok’u kastederek

“- Salih’e söyle, ikimiz de kuyuya düştük, fakat o kurtuldu.” der.

Atatürk, 10 Kasım’da son nefesini verir. Bütün ülke gibi Salih Bozok da büyük bir üzüntü içindedir. Salih Bozok, “Başkomutan yaversiz gidemez” diyerek uzun süredir planladığı gibi kalbine kurşun sıkarak intihar teşebbüsünde bulunur, Ancak kurşunun kalbini sıyırması nedeniyle hayatta kalır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük Atatürk’ün gördüğü son rüya belki de kendisinin de söylediği gibi ölümün habercisiydi. Salih Bozok’un kuyudan kurtulması ise onun hayatta kalmasını simgeliyordu. Atatürk’ün son rüyası ne yazık ki “Kuyuya düşme” sembolüyle gerçekleşmişti.

Yorumlayın

Your email address will not be published.